Başkan Bayındır İstanbul'da hemşehrileri ile Bir Araya Geldi
BEYŞEHİR - Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, İstanbul’da yaşayan işadamı, akademisyen, hukukçu ve bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri olan hemşerileriyle biraraya geldi.
Bir dizi temaslarda bulunmak üzere İstanbul’a giden Başkan Bayındır’ın buradaki ilk ziyaret durağı Uluslararası Arıtürk Partners Hukuk Ofisi oldu. Buradaki konferans salonunda hukukçulara hitaben bir konuşma yapan Bayındır, sunumunda Beyşehir’in tarihi ve doğal kültürel potansiyelini de tanıtım videosuyla anlattı.
Avukat Zeki Arıtürk’ün de Beyşehir’de doğup büyüyen, Beyşehir sevdalısı bir hukukçu olduğunu vurgulayan Bayındır, “Beyşehir güzel yer, bilenler biliyor. Ben, bize bu fırsatı verdiği için ‘önce o benim değer verdiğim, onur duyduğum, medar-ı iftiharım… İstanbul gibi bir yerde yapayalnız geldiği, büyüdüğü, okuduğu yerde bugünlere gelmiş bir Zeki Arıtürk. Konya’dan, İzmir’den, Yunanistan’dan, İstanbul’dan ve Ankara’dan, bu denli, siz gibi aile duygusu içinde bir araya gelmiş değerleri bir arada toplayabilen, bir olan bilen, öylesine güzel ülkeye, ülkenin insanına hukuk alanında, hatta bir okul gibi şimdi izledim hoşuma gitti” sözlerine yer verdi.
Konuşmasında, kendisinden ve Beyşehir’de geçmişte üç döneme sığdırdığı belediyecilik hizmetlerinden de bahseden Bayındır, şöyle devam etti: “Benim adım Adil, ben onu belediyecilikte adil haline getirmeye çalıştım. Geçmiş 3 dönemimde başarılı olduğuma inanıyorum. Zira benim şehrimin halkı kadirşinas olduğunu, 17 yıl ayrılık yapmış veya 15. Üç dönem ayrı kalmış bir adamı tekrar çağırarak, ‘hayır Ankara’nın değil, bizim dediğimiz belediye başkanı olur’ diyen Beyşehir halkına minnet borçluyum. Çünkü, dün o üç dönemde yaptıklarımızı unutmayan kadirşinas Beyşehirli dedi ki; ‘sen de iş var daha…’ Bana ‘yaşlandın’ da dediler; ‘doğru’ dedim, hatta espri de yaptım.
“BEN SİYASETİN HAGİ’SİYİM…”
Fenerbahçe’ye 2000’li yıllar biz Anelka’yı aldık, ‘yav dedik gencecik adam geldi’. Galatarasay da Hagi’yi aldı, ‘yaşlı bir adam’ dedik. Biz Fenerliler, Anelka bizim paraları aldı çekti gitti. Hagi Avrupa’dan UEFA kupasını getirdi. Bir de süper kupa yetmezmiş gibi onu getirdi. Ben o günlerde o espriyi yaptım ‘bana yaşlı’ dediler seçim arifesinde, olur bunlar ben siyasetin Hagi’siyim dedim.
Velhasıl gelelim Beyşehir’e; inşallah bir gün içinizden hâkimler olur, savcılar olur. Beyşehir’e göreviniz olur düşer. Bizden çok Beyşehir aşığı ayrılıp giden hâkim ve savcılar geldi, geçti. Hepsinin kulaklarını çınlatıyorum. Beyşehir’i çok sevdiler. Beyşehir insanı saygılıdır. Beyşehir’de olaylar çok azdır. Mümkün mertebe Anadolu’nun kendine has kendine özgü yapısı halen devam eden yerlerimizden biri dediğim yer. Bütün kriterleri, ne ararsanız Beyşehir’de var. Ben 31 Mart akşamı önce Allah’a sonra Beyşehirli’nin ‘hayır yazarsak biz yazarız, silersek biz sileriz’ Beyşehir halkının yazdığı adam. Tevazumu kaybettim mi hayır, ne oldum delisi olur muyum, hayır… Adaletten vazgeçer miyim, hayır… Menfaatim olur mu, olmaz… Çünkü vermeye geldik, almaya değil. Vereceğiz ama hiçbir şeyimiz olmadan çekip gideceğiz. ‘İşte geldim işte gidiyoruz’ diyen, ‘üryan geldim, üryan gidiyorum’ diyen biriyim. Ama bu şehri çok seviyorum. Ve kendime has sözümdür, ‘o güneşin koşarak doğup, hüzünle battığı, ayrılmayı bile istemediği şehir’ Beyşehir… O şehrin belediye başkanı olmaktan size Beyşehir’den kısa da olsa böyle bahsetmekten çok sevindiğimi, onur duyduğumu söylemek istiyorum. Beyşehir’e gelenleriniz varsa biliyordur, inşallah gelirseniz misafirim olun, çok sevinirim. Sizler bizim İstanbul’daki gözlerimiz olun, eksiklerimizi geldiğinizde, gördüğünüzde söyleyin, düzeltelim. Şehrimize hep beraber, biz Yüce Allah’ım bir tablo yapmış gördünüz; tablo şaheser dolu biz ne yapacağız? Tablonun kenarına çerçeve yapacağız. Belediye başkanlarının veya insanların yapacağı, o güzelim masmavi göl, günde en az 7-8 defa renk değiştiren göl. Mavinin bütün tonlarını yaşan göl, sabah başka, güneş yükseldikçe o lacivertten turkuaza doğru giden bir renk cümbüşü. Kuşların bile ayrılmadığı, leylekler bile gelir. Onun vadisinde yaşar, o kadar güzel bir yer ki, leylekler vadisi diye 4 tane yerimiz var Yeşildağımız, Adaköyümüz, Kurucuovamız, Dumanlı bölgemiz yani bizim dağımızda kanarya zevkle, bülbül zevkle öter. Bizim dağımızda insanlar nefes alırken zevkle alır. Oksijen yatağıdır, güzellik yatağıdır. Çok abarttım falan zannediyorsanız herhalde eksik anlatıyorum. Gelin sizler benim eksiğimi tamamlayın”
Başkan Bayındır, konuşmasının ve sunumunun ardından Hukuk Ofisi’nin Kurucusu hemşehrisi Avukat Zeki Arıtürk’e günün anısına bir kahve fincan takımı hediye etti.
Ziyaret, hukuk bürosunun gezilmesinin ardından son buldu.
Başkan Bayındır’ın daha sonraki ziyaret durakları İstanbul Rumeli Üniversitesi oldu. Bayındır, ziyaretinde Rumeli Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Av.Hüseyin Afşin Balcı, Başkan Yardımcısı Nazlı Hilal Balcı, Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Hazım Tamer Dodurka ile biraraya geldi.
Başkan Bayındır, buradaki ziyaretiyle ilgili olarak yaptığı konuşmada, “Buraya geldiğimizde bizlere her zaman bir hemşehri şefkatiyle yaklaşan ve desteklerini her zaman yanımızda htiğimiz Rumeli Üniversitesi Vakıf Başkanı, aynı zamanda hemşehrimiz Fikriye Balcı kardeşimizin bu muazzam hizmetine şahit olmanın gururunu yaşadık. Fikriye Balcı kardeşimiz bizim için çok önemli değerlerden bir tanesi. Kendisi bize hemşerimiz merhum Mehmet Balcı’nın emanetidir. Bir Beyşehirli olarak üniversitemize adım attığımızda burada güzel bir ortam, güzel yatırımlar ve muazzam bir kampüs görüyoruz. Gerek eğitim-öğretim, gerekse de öğrencilerimizin yaşam alanı muhteşem denebilecek düzeyde. Eksiksiz bir üniversite inşa ettiği için kendisine ilimiz adına teşekkür ediyoruz" ifadelerini kulandı.
Rumeli Vakfı Başkanı Fikriye Balcı ise şu cümlelere yer verdi: “Bizleri buraya kadar gelerek mutlu ettiniz. Bir Beyşehirli olarak her zaman sizlerin yanınızdayız. Elimizden ne geliyorsa destek vermek için her daim buradayız. Beyşehirli üniversite çağına gelmiş öğrencilerimize de buradan şunu söylemek istiyorum; vakıf olarak her zaman yanlarında olduklarımızı bilsinler. Beyşehirli tüm öğrencilerin burada bir artısı olacaktır. Her türlü desteği vereceğimizden şüpheleri olmasın İstanbul’da da Beyşehirli öğrencilerimizin Beyşehirli bir okulları olduğunun bilincinde olmalarını diliyoruz.”
Başkan Bayındır, İstanbul’da BEYHUDER Başkanı Şükrü Karagül’ü de ziyaret etti.