Beyşehir'de "göl çalıştayı" düzenlendi
BEYŞEHİR - Beyşehir'de, “Beyşehir Gölü Sığ Sismik Ölçümleri ve Batimetrik Harita Alımı, Göl suyu kalitesinin belirlenmesi, göl dibi tarama malzemesinin temizlenmesi ve hayalet balıkçılık ağlarının tesbitine ilişkin fizibilite projesi” konulu çalıştay düzenlendi.
Gazi Üniversitesi Deniz ve Su Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Beyşehir Gölü’nde bir süredir yürütülen proje kapsamında Öğretmenevi toplantı salonundaki çalıştayda kürsüye gelen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Koruma İzleme Daire Başkanı Nuri Kunt, iki il sınırları içerisinde yer alan Beyşehir Gölü’nün ülke açısından çok önemli bir göl olduğu vurgusunu yaparken, zaman zaman da basında yer alan haberlerle kamuoyunun gündemine gelen bölgenin yaşanılan birçok sorunu çözmek ve zaman zaman yönetmek açısından problem yaşadıkları bir alan olduğuna dikkati çekerek, Beyşehir Gölü’nün bu anlamda bir fotoğrafının çekilmesine ve araştırmalar yapılması gerektiğine ihtiyaç duyduklarına vurgu yaptı. Kunt, bu sorunların yapılacak araştırmalar neticesinde ortaya çıkacak raporlar ve kendilerine çözümleri noktasında yapılacak öneriler doğrultusunda nasıl bir iyileştirmeler yapılması gerekiyorsa Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı genel müdürlüklerinin de bu hususta elinden gelen çalışmaları yürüteceğini belirtti.
Beyşehir Kaymakamı Yusuf Özdemir de, konuşmasında, Beyşehir Gölü’nün su seviyesinin azalmasına yönelik değerlendirmesinde, göl su seviyesinin son dönemde gözle görülür bir şekilde düştüğünü ve kıyılarda su çekilmeleri yaşandığını belirterek, gölden su alma kotunun zamanın şartları ve günün ihtiyaçlarına göre yeniden tesbit edilmesi gerektiği yönünde kamuoyunda bir beklenti olduğunu dile getirdi. Özdemir, “Tabi bizim öncelikle ilk beklentimiz gölün derinliğinin tekrar eski günlerine kavuşması” diye konuştu.
Beyşehir Belediye Başkan Vekili Ümit Gülol’da konuşmasında, son günlerde basında yer alan haberlerle kamuoyunun gündemine çok sık gelmeye başlayan Beyşehir Gölü’nün gerek su seviyesinin azalması, gerekse kirlilik yönünden birçok sorun yaşadığına vurgu yaparak, yaşanılan bu sorunları kurum olarak her platformda dile getirmeye çalıştıklarını belirterek, “Sayın kaymakamım da sağ olsun, fedakarlık yapıyor, her platformda o da bu sorunları dile getiriyor. Yaşanılan bu sorunların çözümü noktasında ilgili kurum ve kuruluşlar olarak hep birlikte el ele vermemiz gerektiğini ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından proje tanıtımı için sunumunu yapan Proje Yürütücüsü Gazi Üniversitesi Deniz ve Su Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof.Dr. Lale Balas, Beyşehir Gölü’nde yürüttükleri çalışmalar hakkında teknik bilgiler verdi. Oldukça meşakkatli ve uzun süren bir çalışma neticesinde Beyşehir Gölü’nün derinlik haritasının da sayısallaştırıldığını anlatan Prof.Dr.Balas, son günlerde kamuoyunun da gündemine gelen gölde su seviyesinin neden azaldığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“MEDENİYET ARTTIKÇA GÖLÜ BESLEYEN KAYNAKLARIN ÖNÜNÜ KESİYORUZ”
Beyşehir Gölü’nden tarımsal kullanım için su alındığına ve gölü besleyen kaynakların ise buna karşılık azaldığına vurgu yapan Prof.Dr.Balas, “Suyumuzun seviyesi azalıyor, niye azalıyor. Gölden su alıyoruz. Gölü besleyen kaynaklarımız da medeniyetin bu kadar artmadan önceki zamana göre diyeceğim, azaldı. Neden? Çünkü medeniyet arttıkça bizi besleyen kaynakların önlerini kesiyoruz. Sayın kaymakamım söyledi, barajlar yaptık. Şu anda etrafınızda üç tane büyük baraj var. Bir tanesi ters döndürülmüş durumda, gölü besliyor ama öbürlerinin hepsiyle burayı memba olarak kullanıyoruz. Suyu alıyor buradan; sulama amaçlı su alıyoruz, bunlar önemli. O zaman ne yapacağız? Bir an önce su seviyesinin azalmasını engellemek için bu faaliyetleri sonlandıracağız. Yani debi çekimlerini optimize etmemiz gerekiyor, debi çekmek çünkü şu anki su seviyemizde gerçekten ciddi olarak bunu konpanse etmek üzere ne yapıyoruz, öbür barajdan içeriye su basıyoruz, bunun da faydasını görüyoruz. Dolayısıyla aslında bu anlamda bir kaynak değerlendirme çalışmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum ve uzun dönemli bir modelleme çalışmasıyla gelenler, gidenler… Bunların arasındaki dengelerin ortaya çıkartılması gerektiğini düşünüyorum. Ve bu doğrultuda da kaynaklar bazında önlem alınarak su seviyesinin azalmasının önüne geçilmesinin daha doğru bir çalışma olacağını düşünüyorum” dedi.
GÖLDEKİ HAYALET AĞLAR UZUN DÖNEMDE BÜYÜK TEHLİKE…
Hayalet ağların göl için büyük bir tehlike olduğuna da sunumunda vurgu yapan Prof.Dr.Balas, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Beyşehir Gölü’nden hayalet ağların toplanması ve temizlenmesine yönelik yoğun bir faaliyet içerisinde olduğunu, bu faaliyetlerin devam etmesi gerektiğini belirtti. Balas, “Hayalet ağlar büyük bir tehlike. Uzun dönemli kalırsa, uzun vadede su kalitesi için mutlaka sıkıntı doğurur. Ancak, şu andaki yapılan analizler böyle bir sıkıntının en azından bizim araştırma yaptığımız bölgede olmadığını gösteriyor. Burada çok yoğun bir temizleme faaliyetleri yapılıyormuş. Bence onların büyük bir faydası var, bu faaliyetleri asla bırakmamak lazım. Bunun öncesinde, bilinçlendirme çalışmaları da şart, yani balıkçımızı da bu konularda bilinçlendirmeliyiz. Öncelikle bu ağların göle atılması, bırakılması olaylarının önüne geçilmesinin önemli olduğunu vurgulamak istiyorum, bunun başka bir yolu da yok” şeklinde sözlere yer verdi.
Çalıştayın son bölümünde projenin saha ve labaratuvar çalışmalarının sunumu yapıldı, Beyşehir projesinin sonuçları değerlendirilirken katılımcılar tarafından yöneltilen sorular cevaplandırıldı.