Beyşehir’de “Milli Park” Sınır Değişikliği Sevinci
BEYŞEHİR - Türkiye’nin iki önemli milli parkı olan Beyşehir Gölü ve Kızıldağ Milli Parklarının sınırlarının değiştirilmesi Konya’nın Beyşehir ilçesinde memnuniyet yarattı. Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, yaşadıkları memnuniyeti; “İnşallah Beyşehir bir prangasından daha kurtulmuş oldu” sözleriyle dile getirdi.
Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü bünyesinde yer alan Beyşehir Gölü Milli Parkı ile Kızıldağ Milli Parkı sınırlarının değiştirilmesi ile ilgili iki önemli değişikliğe imza atıldı. Sınır değişiklikleri kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylandıktan sonra Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün çalışmaları ile yaklaşık 78 bin kişinin yaşadığı Beyşehir Gölü çevresindeki 21 yerleşim merkezi ile tarım alanları milli park sınırı dışına alınırken, ender dağ ekosistemi özelliğine sahip Dedegöl Dağları ise milli park sınırlarına ilave edilerek ekosistem bütünlüğü korundu.
Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, Beyşehir Gölü bünyesindeki milli parkların sınır değişikliğinin Beyşehir ve göl çevresinde yaşayan vatandaşların yıllardır beklediği bir konu olduğunu belirterek, 1993 yılında ilan edilmesiyle Beyşehir’de çalan davul zurna eşliğinde kutlanan mevcut milli parkın göl çevresinde yaşam süren bölge insanına yaşattığı pekçok mağduriyet olduğuna dikkati çekti.
Bugüne kadar göle kıyısı olan hangi yerleşim merkezine gittilerse milli parkla alakalı yaşanılan birçok sorunun kendilerine aktarıldığını ve bununla ilgili yaşanan sıkıntıların çözüme kavuşturulması noktasında bölge insanında beklentilerin oluştuğunu anlatan Özaltun, “Kuşluca Mahallemizdeki vatandaşımız evinin çatısını tamir edemiyordu. Yeşildağ’daki vatandaşımız ahır ve besi damı yapmak istiyordu yapamıyordu. Kurucuova ve Gölyaka tarafına gittiğimizde orada hemşerilerimiz hakeza bina yapmayı bırakın bir kenara; evinin çatısını tamir ettiremiyordu. Bu konuyla ilgili o dönemdeki milletvekilimiz Mehmet Babaoğlu ile birlikte bir çalışmaya giriştik. Özellikle Beyşehir Gölü tek ama bu göl üzerinde iki tane milli park var. Birisi Beyşehir Gölü milli parkı, diğeri de Kızıldağ milli parkı idi. Bizim hedefimiz milli parkı tamamen kaldırmak değil, belli alanlarda, yerleşik alanlardaki milli park alanlarının daraltılmasıydı, bu konuda gerek belediye çalışanlarımızla İmar müdürlüğümüz tarafından gerekse Konya Büyükşehir İmar Daire Başkanlığımız tarafından bir fizibilite raporu hazırladık. Bu altlıkla birlikte Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüze dosyayı sunduk. O dönemde ilçe tabiat genel müdürlüğümüz bakanlığımızla birlikte yapılan çalışmalar çerçevesinde milli parkların sınırlarının daraltılması gündeme geldi. Tabi ki bu konuşmalar yapılırken 24 Haziran seçimleri öncesi Bakanlığımızı ikna ettikten sonra bakanlar kurulu onayı gerekiyordu. Yeni sistemle birlikte artık bakanlar kurulu kararı yerine Cumhurbaşkanımızın onayı yetiyordu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından Cumhurbaşkanımızın onayına sunuldu ve kendisi de bugün itibari ile onayladı. Allah kendisinden razı olsun. İnşallah Beyşehir bir prangasından daha kurtulmuş oldu” dedi.
Beyşehir ve bölgesine yatırım yapmak isteyenlerin milli park sınırlarının mevcut durumundan dolayı bu arzularını yerine getiremediğine vurgu yapan Özaltun, bu durumun bölgenin turizme kazandırılması noktasında da birtakım sorunlar yarattığına işaret ederek şöyle devam etti: “Hatta, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığımız gölün üzerinde yüzer balıkçı yat limanı yapmak istediğinde milli parklar olumlu görüşü vermediği için gölün üzerine yüzer balıkçı yat limanı yapamamıştı. Bakanlıklar kendi arasında bile sıkıntılar yaşıyordu ki vatandaşımız da bu konuda çok mağduriyetler içerisindeydi. Dolayısıyla bu kararla, bakanlığımızın da önü açılmış oldu. Bundan sonra yüzer balıkçı yat limanı inşallah bu süreç sonrası başlamış olacak. Diğer tarafa baktığımızda izcilik tesisimizdeki binayı yıkıp yenisini yapamıyordunuz. Kuşluca’daki vatandaşlarımız evlerinin tadilatlarını yaptıramıyordu. Tabi ki bunların önüne geçilmiş oldu. Bu konuda gerek uzun devreli gelişim planlaması yapılmasında gerek milli parkların alanlarının daraltılması konusunda gerekli girişimleri yaptık ve ilgili genel müdürlüğe, ilgili müsteşarlara, ilgili bakanlara giderek defalarca bu konuyu anlattık. Vatandaşımızın yaşadığı mağduriyetleri kendilerine sürekli olarak aktardık. Sonunda amacımıza ulaştığımızı düşünüyorum.”
Başkan Özaltun, milli parkların sınırlarının değiştirilmesinin bundan sonraki süreçte de Beyşehir Gölü etrafında dev binalar ve oteller yapılması anlamına gelmeyeceğini vurgulayarak, “Bizim için su, doğa kıymetli… Nitelikli alan dediğimiz, sürdürülebilir alan dediğimiz, yapılaşmanın olacağı alanlar var, yapılamayacak alanlar var. Bu konuda altlık dediğimiz bir plan çalışması yapıldıktan sonra ilgili yerlere otel, restaurant gibi alanlar yapılabilecek. Bunlardan ötesi, en güzeli vatandaşlarımız artık rahatlıkla besi damı yapabilecek, evlerinin çatı tamiratlarını yapabilecek ve bu durum onların rahat bir şekilde evlerinde yaşamalarını sağlamış olacak. Bu çalışmada geldiğimiz bu son nokta, bölgemiz açısından gerçekten onur kaynağı, bir mutluluk kaynağı oldu” sözlerine yer verdi.