Beyşehir’in su kaynaklarında yaşam süren endemik balıklar korunuyor

BEYŞEHİR - Beyşehir'de bulunan akarsu ve su kaynaklarında  yaşam süren yöreye has endemik küçük balıkların korunmasına yönelik çalışmaların sürdüğü bildirildi. Doğa Derneği tarafından yürütülen çalışmalara Beyşehir Belediyesi ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de destek verdiği belirtildi.

Doğa Derneği Doğal Kültürel Araştırma Sorumlusu Raziye İçtepe Akyol, yaptığı açıklamada, 2002 yılında kurulan derneğin küresel anlamda türleri korumaya ve onları yaşatmak üzere çalışmalar yaptığını hatırlatarak, “Kuşlarla koruma çalışmalarına başladık. Ama aynı zamanda eko sistemler; bu kapsamda sulak alanlar, bozkırlar, yüksek dağlar, denizler gibi alanlarda da çalışıyoruz. Bu alanlarda yaptığımız çalışmalar genellikle halk tabanlı koruma dediğimiz çalışmalar. Yaptığımız bu çalışmalarda türleri koruduğumuz ya da koruma çalışmalarına koyduğumuz katkı kadar bölgede aynı şekilde yaşayan yörenin kültürel çeşitliliğini de koruma çalışıyoruz. Onlarla ilgili yaptığımız araştırmalarda, özelikle o bölgede yapılan üretim desenlerine bakıyoruz. Çünkü, bu üretim desenleri o bölgedeki hem doğayı koruyor, hem de kırsal ekonominin kalkınmasını sağlıyor. Hem de gerçekten doğanın canını acıtmadan bir üretim ortaya koymuş oluyor” dedi.

Beyşehir’de de dernek olarak 2017 yılından bu yana bölgedeki değişik su kaynakları ve akarsularda yaşam süren, yöreye has endemik tür olarak nitelendirdikleri küçük balıkları da koruma konusunda Birleşmiş Milletler (BM) Küçük Destek Programı (SGP) kapsamında çalışmalar yürütmeye başladıklarını vurgulayan Akyol, bu çalışmalara Beyşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de destek verdiğini söyledi. Bu çalışmanın birinci fazının 2017 yılı sonunda tamamlandığını belirten Akyol, bu çerçevede ilk etapta Beyşehir Gölü’nün etrafındaki tüm akarsu kaynaklarının gözelerinin çıktığı yerlerindeki küçük endemik balıkların, yani sadece bu yöreye has olan balık türlerinin tesbitinin yapıldığını kaydetti.

BALIKLAR KORUNACAK VE TANITILACAK

Bu tesbit çalışması sonucunda bu alanlara yönelik nasıl tehditler var ve bu tehditler için ne yapılabilir hususunda da bir koruma planı çalışması hazırladıklarını ifade eden Akyol, bu çalışmalar ve yöre halkından beklentileri ile ilgili şunları aktardı: “2018 yılı itibariyle  de 1.fazın sonucunu ortaya çıkaran koruma planına bağlı kalarak bu çalışmayı uygulama aşamasına geçtik. Sözkonusu dönemde BM’nin küçük destek programı SGP ile beraber aynı zamanda Beyşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile beraber çalışmayı yürütmeye başladık. Şu an 3 noktada 3 pilot alanımız var. Yeşildağ, Derebucak ve Eflatun Pınar ile bu pınar gözelerinde bulunan balık türlerinin etrafında bulunan tehditleri yöre halkıyla beraber korumayı ve bu balıkları tanıtmayı amaçlıyoruz. Bu koruma çalışmalarında öncelikli olarak  hep muhatap olduğumuz kişiler yerel halklar. Balıkların tek yaşam alanları bu küçücük kalmış gözeler. İki metre alanlarda yaşıyorlar, bu alanlara işte çöp dökülmemesi, moloz dökülmemesi, bu alanların içinden arabalarla geçilmemesi gibi bazı hususlara dikkat edilmesi gerekiyor. Aynı zamanda biliyorsunuz bu tarımda kullanılan ilaçların suya çok çabuk karışma gibi maalesef olumsuz durumları var ve balıklar özellikle bunlardan çok etkileniyorlar. Plastik kullanımını azaltabiliriz, bu kimyevi gübre ve kimyevi tarım zehirlerini kullanmamaya gayret edebiliriz. Yaptığımız çalışmalarda özellikle üretim desenlerinde zaten biz kimyevi gübre kullanmayan, kimyasal zehir kullanmayan üretim desenlerine, üreticilere destek olmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda bu bölgede yaşayan endemik balık türlerimiz var. Endemik demek aslında sadece bu noktada, bu bölgede yaşayan, yani yereldeki burada yaşayan türler. İnsanlardan da beklentimiz; bu balıklara sahip çıkmaları. Çünkü dünyada başka hiçbir yerde olmuyor. Sadece bu alanda, bu havza içerisinde varlar. Milyonlarca yıldır bu alanda yaşıyorlar, bunların da sadece insanlar yüzünden yok olması, kaybolması çok acı bir durum olur. Olabildiğince o balıklara sahip çıkmaları, her ne kadar küçük olsalar da bir nevi biz birbirimizin hemşerisiyiz, o balıklar  da bizim buradaki en önemli ve en eski hemşerilerimizden. Bu küçük balık türlerinin korunmasına yönelik çalışmaları inşallah bir yıl içerisinde sonuçlandırmayı hedefliyoruz. Bu anlamda, Beyşehir Belediyemize de bu bölgede yürüttüğümüz çalışmalarda derneğimize verdiği desteklerden ötürü teşekkür ediyoruz.”