Beyşehir ve Huğlu dostluk yemeğinde bir araya geldi
BEYŞEHİR - Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, Konya 1.Amatör Küme B Grubu’nda mücadele veren Beyşehir ilçesi temsilcileri olan Beyşehir Belediyespor ile Huğluspor Futbol Takımlarını, iki ekibin yapacağı kritik müsabaka öncesi dostluk ve kaynaşma yemeğinde biraraya getirdi.
Huğluspor ile Beyşehir Belediyespor arasında 8 Aralık Pazar günü Derebucak’ta oynanacak karşılaşma öncesinde her iki takımın yönetici, teknik heyet ve futbolcularıyla verilen yemek programında biraraya gelen Beyşehir Belediyespor Kulübü ve Belediye Başkanı Adil Bayındır, yaptığı konuşmada, her iki tarafa da dostluk anlamında önemli mesajlar vererek, “Ben sizlere sadece bir görev veriyorum. Bu şehrin sizden sonra gelenlerine Huğlu’daki arkadaş, futbolcu, kardeşim, Sen Huğlu’dan yetişen alttan gelen o yavrulara, sen Beyşehir’de oynayan futbolcu kardeşim, bizim evlatlarımız, sizden sonra gelenlere bırakacağınız iz; centilmenlik ve spor ahlakı olsun” şeklinde sözlere yer verdi.
BU MÜSABAKAYA ÖZEL PRİM...
Başkan Bayındır, konuşmasında, bu müsabakaya özel uygulayacağı primden de söz ederken, “Maç öncesi ilk defa bir prim sistemini uygulayacağım. Beraberliğe para yok. Galip olan, mağlup olan demeden, her iki takıma da prim vereceğim. Biri bu, ikincisi, önümüzdeki çalışmalar İzmir, İstanbul, Antalya’daki işadamlarını ufak ufak devreye sokacağım. Sizlerin aldığınız her maç başına primleriniz bende malum. Sizin paralarınızı öderim. Primlerinizin hepsini öderim, galibiyet primlerini ama beraberliğe yok, mağlubiyete yok. O takımlar oynarken, mağlubiyetinize ne prim vereyim ben. Ama bir şey için primi söyledim; iyi top oynayın, galibiyet, mağlubiyet fark etmez. Siz demin söylediğim sözü yerine getirdiğiniz için birbirinizi kırmadan kazananın alnından öperek, maçın normal bir sürecinde birinin bırakması halinde maç futbol topu yuvarlak zaten sonucu nasıl cereyan ederse etsin. Bir şey çok önemli; siz kardeş olarak o sahadan ayrılın, kol kola… Ben her ikinize de prim vereceğim benim tespitim bu teşekkür ederim” dedi.
AMATÖR FUTBOLDA YILLARIN TECRÜBESİ OLAN BAŞKAN BAYINDIR'DAN ÖNEMLİ NASİHATLER...
Başkan Bayındır, konuşmasında, sporun içerisinden gelmiş birisi olduğunu hatırlattı. Bu dostluk yemeğinde her iki Beyşehir takımının mensuplarını neden biraraya getirdiğini anlatarak, birlik ve beraberlik adına bazı nasihatler de verdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Sporun içinden gelmiş biri olarak, dün lisansıyla sahalarda sizin yaşınızda top koşturan bir büyüğünüz olarak, bugün bu yemeği niçin veriyoruz? Huğlu bizim, Beyşehir zaten hepimizin. Hep beraber bir olduğumuzu, bütün olduğumuzu, kol kola olduğumuzu, sporun sahada yapılacağını, spordan dolayı kimsenin kimseye garezi ve kastı olmayacağını vurgulamak istiyorum. Benim hep sevdiğim bir söz var; son zamanlarda değer bulan, Altınordu’nun tesislerinin kapısından girerken, hangi tesis olursa olsun İzmir’de ‘’iyi birey, iyi sporcu, iyi insan‘’… Yani anlamı şu; bizler sporu sahada yapacağız ama bir arkadaşımız rakibimiz de olsa onun da sizin gibi can taşıdığını, bedeninin uzuv herhangi bir şey olması halinde empati yaparak ‘bana olsa ne olur’ diye düşünerek, kolundan tutup kaldıracağız, yardımlaşacağız, kasıtlı olmayacağız, kaba davranmayacağız, ağzımızdan çıkan sözü ölçerek, biçerek söyleyeceğiz. Futbol sürekli koşulan, vücudun adrenalin gergin olduğu bir spor dalıdır. Yanlışlıkla bir şey söylersek, kalbini kırarsam ‘Allah bana ne der, onun da anası var, onun da babası var, onun da sevenleri var dersek’ meseleyi çözmüş oluruz.
“PAZAR GÜNÜ NE SON, NE İLK MAÇIMIZ…”
Benim değerli arkadaşlar, özellikle futbolcu kardeşlerim, hepinizden ricam; Pazar günü ne son maçımız, ne de ilk maçımız, sizler daha nerelerde ne mücadeleler vereceksiniz, yaşlarınıza baktığınız zaman bu işi forma aşkı ile ama spor ahlakı ile birleştirerek yaparsanız, sizler gelecekte futboldan ekmekte yiyebilirsiniz, para da kazanabilirsiniz, iddianız olsun yarış biçiminde olsun ama birbirini kırarak değil, onun hakkını çiğneyerek değil, bir sporcu yalan söylemez, sporcu aldatmaz, sporcu dürüsttür, karakterlidir, alnından ter dökülen adam terin kıymetini bilir. Bu kendi alnında da olsa rakibinin alnında da olsa böyledir.
“SPOR SAVAŞ DEĞİL, KAVGA DEĞİL”
Alnında ki terin kıymeti bilen adam, karşıdaki arkadaşının alnındaki terin kıymetini bilir. O yüzden spor savaş değil, spor kavga değil, hepinize bir örnek vereceğim; boks sporu ferdi spordur . Böyle bir sürü spor var da, en tehlikelisi, insan hayatını etkileyecek kadar zararlısı, belki ömrünü o boks da aldığı darbelerle son yıllarını hatırlayın Muhammet Ali Clay, Muhammet Ali dünya boksunun gelmiş geçmiş en büyüğü, ama son yıllarını hatırlayın, zararlı bir spor derken acımasız olduğu için söylüyorum ama dikkat ederseniz maçtan sonra ne oluyor, boksörün ikisi de sarılıp kucaklaşıyorlar, maç içinde birbirine yumruk vurduğu halde kurallara göre, ama bence hayatta hiç yapılmaması gereken sporlardan biri. Çünkü insanın pankreasına, insanın karaciğerine, insanın beynine vurulan darbelerin bir gün yaşının geldiği bir noktada alzheimer olabileceğini, denge kaybını yasayacağını, titremeler geçireceğini bildiğimiz bir spor. Ama futbol öyle değil, futbol ortaklaşmayı anlatan, yardımlaşmayı anlatan, birlikte takım olarak yalnız değil, 11 kişi nasıl yardımlaşır, nasıl kaynaşır ve maç biter kaybeden kazananı tebrik eder.
“FUTBOL ASLINDA NAİF BİR SPORDUR”
Sarmaş dolaş ayrılacak kadar naif bir spordur. Ben böyle gördüm futbolu hep. Biz değerli arkadaşlar, yıl 66 ortaokul sondayım Huğlu’ya maça gittik, o gün orada çam ağaçlarının altında maçı oynadık, bizden büyük abilerimiz var Mürsel abi, İsmet abi, benim yaşıtım İsmailler var Ahmet Mertler var, kıran kırana top oynadık ama koruyarak birbirimizi. Kuralları koyduk içine, maç bitti kucaklaştık, çam ağaçlarının altında o gün mesire yaptık. Biz böyle öğrendik, sizin hocanız her iki takımın da sportif direktörü, hocaların hocası olarak bildiğimiz benim kardeşim, ben onun kaptanıydım. Benim kalecimdi bu adamın boyuna bakın, bir de benim boyuma bakın, ben yeri geliyor onun ümüğüne yapışıp sus diyorum. Sebep? ola ki sertleştiği zaman, öyle olmuyor muydu, biz de saygı vardı, sevgi vardı siz de yok mu, sizde de var…
“BİRBİRİNİZE BEYFENDİ, TOPA ACIMASIZ OLUN…”
Ben Pazar günü size bu anlattığım boyutta birbirinizi kırmadan, kötü izler bırakmadan, sizler şu an iki takım temsilcisisiniz. Eğer insansal boyutuyla bakarsak Huğluspor ve Beyşehir spor ama hepiniz bu toprağın çocuğusunuz, yabancı değilsiniz. Zaten siz bizsiniz, bizi temsil edenlersiniz. O yüzden hepinizden bir şey istiyorum. Aslanlar gibi top oynayın kol kola çıkın, sahada birbirinize nazik ve beyefendi olun, topa acımasız olun. Topa acımamak nedir? Biran evvel arkadaşına pas atmanın gayreti içinde olun, hepiniz koridora kaçın, yan pas isteyin, dik atın, bunları hep söyleyecek hocalarınız, size bunları yapın, maçın sonucuna hiç bakmayın. Şerefle taşıdığınız bu formalarınızın hakkını verin ama bir şey daha yapın, maç bitince kucaklaşmayı, kaybedenin kazanını tebrik ettiği günü gösterin. Bu şehirde sizden sonra geleceklere mesajınızı verin. Kötü söz, kem söz, sahiplerine aittir. Sizlere değil, sizler iyi sözün, iyi yüreğin, iyi ahlakın temsilcilerisiniz. Birbirimize kıyamayız. Huğlu bizim, Beyşehir bizim, Üzümlü gelecek yarın, Doğanbey gelecek yarın bu memlekette Huğlu’nun ve Beyşehir’in, Üzümlü’nün Doğanbey ’in alt yapılarını kuracağız.
“İYİ OLMA YÜKÜNÜZ, SORUMLULUĞUNUZ VAR”
Aşağıdan yetişenlere örnek olacaksınız. Kimsenin kendinden sonra gelenlere kötü örnek olma gibi bir yükü yok. İyi örnek olma yükünüz var. İyi örnek olmak sorumluluğunuz var. Hepinizden ricam Pazar günü tarihe geçecek bir maç oynayın ve samimiyetinizi, ahlakınıza ve değerlerinize, tarihe bir de öyle geçin siz, siz olun birbirinizi tahrik edecek yanlışlara düşmeyin. Kardeşsiniz, kardeş başlayın, kardeş bitirin, kim nereye kadar gidiyorsa, o bizim gururumuzdur. Bu toprağın takımı ikisi de… Hanginiz nereye kadar gidiyorsanız biz onu hep beraber alkışlarız. Ben futbolda bir şey görmüştüm. Bir zamanlar Avrupa takımıydı, UEFA finaliydi galiba. Kaybeden takım sahaya çıkarken kupa almaya çıkarken, hangisiydi bilmiyorum. Koridor yaptılar hatta iki İngiliz takımıydı. Hangisiydi bilmiyorum aklımda kalanı söylüyorum. Koridor yaptılar sahada, kıyasıya top oynadılar. Mağlup olan takım çıktı koridor yaptı, kupa almaya giderken onlar kadar sevindiler, onlar kadar alkışladılar. Dünya takdir etti.
“NE SÖYLEMİŞSEM AKLINIZDAN ÇIKARMAYIN”
Sizi Konya takdir edecek, sizi spor camiası takdir edecek, sizler bizim arkamızdan yetişen dallarımızsınız, filizlerimizsiniz. Bizler gövdeyiz, gövdelere zarar vermeyin. Bizler birlikte yaşayacağız filizlerimiz dal olacak, kol olacak, sizler bizim yarın meyvemizsiniz, siz alacaksınız gelecekteki sonuçları. O zaman yardımlaşma denen, samimi olma denen duyguyu bize yaşatın. Sizlerden her iki takımın yöneticileri ve her iki takımın futbolcuları kol kola Pazar günkü maçı sonuç ne olursa olsun beyefendice bitirin diyorum. Ben maçta aranızda olamayacağım ama tek duymak istediğim bir şey var; ‘senin söylediklerini fazlası ile yaptı bu iki takım’ desinler bana. Bana bu yeter çocuklar. Şampiyonluklar, galibiyetler, mağlubiyetler gelir geçer. Gönüller kırılmasın, ümmetler yanmasın, ayaklar acımasın, sizleri birbirinize emanet ediyorum. Beni söylediklerimle bırakmayın, sahada ne söylemişsem aklınızdan çıkarmayın”
Yemeğe, Beyşehir Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Ağmaz, Huğlu Mahallesi Muhtarı Mehmet Harman, belediyemizin bazı birim müdürleri, her iki kulübün yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı ve yöneticileri, antrenörler, futbolcular katıldı.