Bülbül, 'Beyşehir Esnafı Kimsesiz Değil, Yalnız Değil'

BEYŞEHİR - Beyşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Muhlis Bülbül, oda binası önünde düzenlediği basın açıklamasında; “Beyşehir esnafı kimsesiz değil, yalnız değil” dedi.

Başkan Bülbül, ilçede bazı esnaflara uygulanan marka cezalarına tepki gösterdi.

Bülbül, oda üyesi esnaflarla Beyşehir  Esnaf ve Sanatkarlar Odası önünde yaptığı basın açıklamasında, “Beyşehir’in esnafı marka baskınına gelen avukatların ekmek kapısı değildir” ifadelerine yer verdi.

Esnafın kış döneminde işlerinin çok hareketli olmadığını ve kan ağladığını savunan Bülbül,  orijinal markaların replikalarını üreten firmalara herhangi bir cezai işlem yapılmadığı halde bu ürünlerin satışını yapan esnaflara ise yüklü miktarda cezaların kesildiğini dile getirdi.

Bülbül,  Beyşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odası olarak bugüne kadar esnafın hep yanında olduklarını, bundan sonra da yanında olmaya devam edeceklerini  belirterek son dönemde artan baskı ve ceza uygulamalarına ilişkin tepkilerini şu cümlelerle dile getirdi: “Bugün Türkiye'nin her köşesinde, özellikle küçük yerleşim yerlerinde, esnafın ekonomik mücadeleye karşı verdiği direnç giderek daha fazla zorlaşmaktadır.

Beyşehir gibi küçük ve orta büyüklükteki ilçelerde esnaf, yalnızca günlük ekonomik dalgalanmalara karşı değil, aynı zamanda maliyecilerin uyguladığı ağır baskılar ve markaların rekabetçi stratejilerinin olumsuz etkileriyle de mücadele etmektedir. Özellikle son yıllarda taklit ürünlerle ilgili yasal düzenlemelerin esnaflar için ağır sonuçlar doğurması, markaların rekabetini daha da acı bir hale getirmektedir.

Bununla ilgili en önemli sorunumuz ise taklit ürünleri üreten firmalara hiçbir cezai yaptırım uygulanmaz iken bu ürünleri satan küçük esnafa ağır yaptırımları uygulanmasıdır.

Asıl mesele; bu ürünlerin satılması olmayıp üretilmesidir. Düşünebiliyor musunuz bir gün önce bir avukat gelip esnafımızdan alış veriş yapıyor, bir gün sonra savcılığa şikayette bulunuyor. Daha sonra kolluk kuvvetleri ile esnafımıza baskın yapılıyor. Esnafın dükkanı kolluk kuvvetlerimizce basılıp esnafımız itibarsızlaştırılıyor.

Büyük firmalar her gün üretim yaparken ne yazık ki küçük esnafımız siftah etmeden dükkan kapatıyor. Hal böyleyken her gün bir baskınla uyanıyoruz güne. Beyşehir esnafı kimsesiz değil, yalnız değildir. Beyşehir Esnaf ve Sanatkâr Odası olarak bu konunun takipçisi olacağız. Lakin tüm Beyşehir’in idarecileriyle, siyasileriyle hep birlikte görüş ayırt etmeksizin tek yumruk olmamız gerekiyor.”

Oda Başkanı Bülbül, Türkiye’deki vergi sisteminin ve marka hususunda yürütülen denetim mekanizmalarının esnafları sık sık cezai yaptırımlar ve ağır vergilerle cezalarla tehdit etmesinin, esnafın mali açıdan  dayanışmasını zayıflatmakta olduğunu da savunarak, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Oysa büyük markaların, taklit ürünleri daha kolay piyasaya sürmeleri ve bazen bununla ilgili yasal süreçlerin daha yavaş işlemesi, esnafın daha fazla cezai risk almasına neden olmaktadır. Bu ürünleri üreten fabrikalar huzur içinde ticaretini yaparken, küçük esnafın milyonlarca lira cezaya çarptırılmasına hangi vicdan göz yumar. Esnaf, düşük maliyetli taklit ürünleri satışa sunarak kâr marjını koruma amacında olsa da, büyük markalar tarafından takip edilmesi ve cezalandırılması çok daha olasıdır. Bu durum, esnafı yalnızca mali baskı altında bırakmakla kalmaz, aynı zamanda yasal süreçlere karşı büyük bir güvensizlik yaratır.

Bu noktada siyasilerin ve ilgili makamların sorumluluğu büyüktür. Esnaf, hem yerel ekonominin can damarı hem de ülke ekonomisinin temel taşıdır. Siyasi liderler ve ilgili devlet kurumları, esnafa yönelik baskıların azaltılması, adil rekabetin sağlanması ve taklit ürünlerin satışı konusunda esnafa yönelik haksız cezai yaptırımların önlenmesi için somut adımlar atmalıdır. Ayrıca, markaların haksız rekabetine karşı, esnafın korunmasını sağlayacak yasaların güçlendirilmesi gerekmektedir.

Esnafın ekonomik açıdan rekabet edebilmesi için devletin desteği, mali denetimlerin adil ve şeffaf bir şekilde yapılması, markaların esnaf üzerinde uyguladığı baskının sınırlandırılması gerekmektedir. Esnafın yalnızca vergi yükümlülükleriyle değil, aynı zamanda ekonomik adaletsizliklerle de mücadele ettiği bu ortamda, siyasilere ve ilgili makamlarına büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumluluk hem esnafın sesini duyuracak hem de ekonomik adaletsizliğe karşı çözüm üretecek bir yaklaşımı benimsemekle başlayacaktır.

Buradan tüm mali ve marka baskını yapan ilgili kişilere sesleniyorum

Beyşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odası olarak her zaman esnafımızın yanında olacağız.

Beyşehir’in esnafı marka baskınına gelen avukatların ekmek kapısı değildir.

Beyşehir esnafı cezalara boğdurulup iflasa ve yiyecek ekmeğe muhtaç edilemez. Esnafımız için bu gün de mücadele edeceğiz yarın da bundan kimsenin şüphesi olmasın.”