Genç Çiftçiler, Toprağa Dokunmak İçin Beyşehir’de Buluştu
BEYŞEHİR - AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı,KOP Bölge Kalkınma İdaresi işbirliği ile Genç Çiftçi Projesi Bölgesel Çalıştayı Beyşehir'de düzenlendi.
BEYŞEHİR - AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı,KOP Bölge Kalkınma İdaresi işbirliği ile bir otelin toplantı salonunda düzenlenen çalıştaya, İç Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinden Beyşehir’e gelen aralarında değişik mesleklere sahip gençlerin de olduğu üniversite öğrencisi ve üniversite mezunu genç çiftçiler katıldı.
KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkan Danışmanı ve Proje Koordinatörü Ahmet Katıksız, yaptığı açıklamada, AB Eğitim ve Gençlik Programları Başkanlığı, KOP Bölge Kalkınma İdaresi işbirliği ile gerçekleştirdikleri “Genç Çiftçi” Projesi’nin TBMM’de Tarım, Orman ve Su İşleri Komisyon Başkanlığı da yapan 26.Dönem Konya Milletvekili Mehmet Babaoğlu’nun öncülüğünde hazırladıkları bir çalışma olduğunu hatırlattı.
Projenin kabul görmesinin ardından uygulama sürecini başlattıklarını vurgulayan Katıksız, Türkiye’de kalkınmanın temel dinamiğinin üretimden geçtiğine inandıklarını vurgulayarak, bu çalışma ile yapmak istediklerinin gençleri özellikle tarımsal noktada üretime dahil edebilmek olduğunu belirtti. Türkiye’nin gençlik açısından çok zengin bir profile sahip olduğunu ve üretime kazandırılmasının da ülkenin uzun vadede kalkınma sürecini sağlamlaştıracağını ve bunun da üretime çok büyük ve katma değerli bir şekilde katkı sunmasını sağlayacağını vurgulayan Katıksız, “Bugün Beyşehir’deyiz. Beyşehir Belediyemizle birlikte bir organizasyon gerçekleştiriyoruz. İç Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinden gelen birbirini hiç tanımayan gençlere, şu soruyu soruyoruz; ‘Size imkan tanınırsa yeniden kırsala dönmek ister misiniz?’, ‘tarımsal üretime dönmek ister misiniz, kırsala ve tarımsal üretime dahil olmak için ne tür ihtiyaç ve beklentileriniz var?’ Bu soruların cevabını ararken, Türkiye’de tabii ki destekler yok değil. Gençliğe yönelik birçok destek var. Tarım ve Orman Bakanlığı genç çiftçi desteği veriyor, KOSGEP tarafından girişimciliğe yönelik destekler veriliyor. Ama bu desteklerin maalesef ki, toplumsal üretime, ülke kalkınmasına katkısı noktasında çok ciddi sorunlar ve yetersizlikler var” şeklinde sözlere yer verdi.
Ülkenin kalkınma sürecine destek olabilmek adına var olan kaynakların toplumun tamamı için daha etkin bir şekilde kullanılabilmesini amaçladıklarını belirten Katıksız, şöyle devam etti: “Genç çiftçi desteği ile bugün Türkiye’de pekçok genç belki bu tür desteklerden faydalanıyor ama, internette sosyal medyaya girip bile basit bir şekilde araştırma yaptığınızda, direk şunu görebiliyorsunuz; ‘genç çiftçi desteği aldım ama, hayvanları ön kapıdan aldım, arka kapıdan çıkardım, sattım, çünkü uygun altyapım yoktu’. Destek vermenin yanısıra, gençliğin gerçekten o üretim sürecine dahil olma sürecini de sağlamamız ve üretime yönlendirme adına bir şeyler yapmamız lazım. Türkiye olarak gerçekten zengin bir coğrafyaya sahibiz, ama bu geniş coğrafyayı ve bu büyük potansiyelimiz olan gençlikle bütünleştiremiyoruz. Bütünleştiremediğimiz için de hayalle gerçek örtüşmüyor. Sürekli arada bir boşluk oluşuyor. Biz bir hayal koyduk ortaya. Bizim ülke olarak en temel problemlerimizden birisi de hayal kurmayı unutan bir gençlik profilimiz var. Ve gençliğin hayal kurma sürecine katkı sunarak yapmak istediğimiz şey şu; bugün tarımsal üretime gençlerin yönelmesinden ziyade, ulaşmak istediğimiz asıl şey; gençliğin üretim kültürü kazanması, eğer gençliğe üretim becerisi kazandırabilirsek, o zaman emin olun hepimiz çok farklı bir Türkiye’de yaşarız.”
Ülkedeki gençliğin günümüzde işsizlikten yakındığını, her yıl 200 bin üniversite mezununun genç işsiz profili ile işsizlik sayısına dahil olduğunun altını çizen Katıksız, şöyle devam etti: “Bizim ulaşmak istediğimiz şey şu; birey ne olursa olsun üretimin bir parçası olmalı ve bunun için kendini yetiştirmeli. Biz iki hafta önce de Şanlıurfa’da idik, bölgesel çalıştayımızı Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi gençleriyle gerçekleştirdik. Orada ortaya çıkan temel sorun şuydu; gençlerle gerçekleştirdiğimiz sohbet sonrasında ‘biz çiftçiliği saygın bir meslek olarak görmüyoruz, görmediğimiz için de gençlerimizin çiftçiliği tercih etmemesi gibi bir engelle karşılaşıyoruz. Bir genç kaldırdı elini ve şunu dedi; ‘benim babam çiftçi ama ben bunu söylemeye utanıyorum’ Neden? Köylü çocuğu algısı. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği ‘köylü milletin efendisidir’ diyen bir anlayıştan geliyoruz ama ‘köylü milletin efendisidir’ derken, köylünün efendi olmasını sağlayan şey neydi; köylünün üretim yapmasıydı, bu toplumu ve bu memleketi doyurmasıydı, bu memleketteki insanların geçim kaynağını sağlamasıydı. Ama bugün geldiğimiz noktada köylülük cehaletle neredeyse eş değer bir konum almış. ‘Cehaleti aşmak için bizim kentlere göç etmemiz lazım, kente gidebilelim ki cahilliğimiz gitsin’ diye bir algı oluşmaya başlamış. Ama tam tersine dünyanın gelişmiş ülkelerine baktığımızda gelişmişliğin temel göstergelerinden bir tanesi ülkedeki üretimdir ve üretimi kim yapar, çiftçi yapar, bu yüzden çiftçilik en az doktorluk kadar, avukatlık kadar, öğretmenlik kadar, saygın bir meslektir, bizim bu algıyı değiştirmemiz gençliğin üretim sürecine dahil olmasını sağlamamız lazım, onun için gençlerimizle biraraya geliyoruz.”
Proje kapsamında 15 gün sonra da İzmir’de olacaklarını, Marmara ve Ege bölgesinin gençleri ile buluşarak onları da dinleyeceklerini vurgulayan Katıksız, bölgesel çalıştayların tamamlanması sonrasında ise 81 ilden gençleri Konya’da biraraya getiren bir zirve gerçekleştireceklerini söyledi. Zirvede, gençliğin tarımsal üretime dahil olmasına yönelik olarak; ‘gençler neler düşünüyor ve ne tür beklentileri var buna yönelik bir sonuç bildirgesi ortaya koyacaklarını aktaran Katıksız, şunları kaydetti: “Çalıştaylarımıza katılan gençlerin hiçbirisini tanımıyoruz. Tamamını başvuru formları ile seçtik, hepsine şunu diyoruz, sizler geldiğiniz illeri temsil eden veya bu ülkenin gençlerini temsil eden genç profillersiniz. Bu yüzden burada söyleyeceğiniz her şey belki de bu ülkenin tamamındaki gençlerin kaderini değiştirecek bir çalışmayı, bir atraksyonu başlatacak. Bizim Türkiye’yi ve gençliğin tamamını, ülke tarımını kurtarmak gibi bir derdimiz yok. Bizim temel meselemiz; bu ülkede 2-3 genç gerçekten samimi anlamda üretimin parçası olur, başarılı rol model olarak iyi projeler ortaya koyabilirse ve gerçekten tarımsal kırsal üretime dahil olup iyi uygulamaları gerçekleştirebilirse biz o vakit amacımıza ulaşmış olacağız. Bugün temel problemlerden bir tanesi de ülkemizdeki rol model eksikliği, rol modellerin sayısını artırmak istiyoruz. Gençlikte de üç beş tane rol modele ihtiyaç var, bu rol modelleri sağlayabilirsek bu ülkenin kaderi değişecek, biz buna inanıyoruz. Ülkenin kaderini değiştirmek için de ciddi anlamda emek veren samimi bir şekilde çalışan gençlerle biraraya geliyoruz. Bir diğer konu da şu; bu ülkenin gençliği dinlenilmek istiyor, kendisiyle konuşulan, sürekli kendisine anlatıp giden, kendisiyle bir şeyler paylaşıp ama sonrasında kendisini dinlemeyen insanlardan sıkılmış durumda. Biz gençlere konuşmaya değil, gençleri dinlemeye geldik. Gençleri dinlemek için de çalışmamızı gerçekleştirirken insanların söylediklerinin kale alınması, söylediklerinin önem ifade etmesi, o gençlerin yarın öbür gün gittikleri yerlerde burada öğrendiklerini daha fazla insana aktarmalarını da sağlayacak. Biz bir çarpan etkisi oluşturmaya çalışıyoruz. Nasıl daha fazla insana ulaşabilir, nasıl daha fazla insanı etkileyebiliriz ve nasıl daha fazla insanın yaşamını değiştirebiliriz. Bu yüzden de ‘üretmek için toprağa dokunmaya’ diyoruz. ‘Üretmek için toprağa dokunmaya’ mantığı bizim için projemizin çıkış noktası. Mesele toprağa dokunmak… Bugün topluma ve gençlere baktığımızda çok ciddi anlamda psikolojik sorun yaşayan insanların sayısı artmaya başladı. Gençler sürekli psikologlarda veya psikiyatrilerde geziyor. Bunun temel nedeni gençlerin içlerine kapanmış olması ve üretimden kopmuş olmaları. Bizim bir taraftan üretimi artırmamız lazım ama bunu yaparken de unutmayalım her üretim, her disiplin aynı zamanda gençliğin rehabilitasyon sürecini de sağlar. Toplumsal entegrasyonunu da güçlendirir ve aidiyet duygusunu oluşturur. Bu yüzden ‘üretim kültürünü zenginleştirelim’ diyoruz, Beyşehir Belediyemize, projeyi birlikte gerçekleştirdiğimiz KOP idaresine ve çalıştaylarımıza katılan gençlerimize, projemize destek veren AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığına bu anlamda teşekkür ediyorum.”
Katıksız, projenin hazırlanmasında öncülük yapan 26.Dönem Konya Milletvekili Mehmet Babaoğlu ile Beyşehir’deki programa destek veren Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun’a teşekkür etti.
Grup çalışması ve sunumların yer aldığı çalıştayın tamamlanmasının ardından genç çiftçiler, Beyşehir Belediyesi tarafından düzenlenen köy gezisi kapsamında Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun’un da eşlik ettiği Gökçimen Mahallesi’nde faaliyet gösteren bir keçi çiftliğini ziyaret etti. Genç çiftçiler, yerleşim merkezinde biraraya geldiği mahalle sakinleriyle proje üzerine sohbetler gerçekleştirdi, bölgedeki tarımsal alanlarda incelemelerde bulundu.