Hatipoğlu: “15 Temmuz’da Millet ‘Yeter Artık’ Dedi”
BEYŞEHİR - Beyşehir Belediyesi tarafından 15 Temmuz Demokrasi, Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında göl kenarındaki festival alanında bu yıl 2’incisi gerçekleştirilen Beyşehir Demokrasi Şöleni’ne katılan Prof.Dr.Nihat Hatipoğlu, burada Beyşehir Belediyesi Mehtar Takımı’nın konser programının ardından “15 Temmuz destanı” konulu bir konferans verdi.
Beyşehirlilerin yoğun ilgi gösterdiği konferansta, 15 Temmuz akşamında milletin iradesine hükümranlık kurmaya çalışan, bu milletin iradesine el koymaya çalışan bir kalkışma yaşandığını vurgulayan Prof.Dr.Hatipoğlu, “Milletimiz, gençlerimiz, kadınlarımız, yaşlılarımız bu kendi iradesine müdahale etmek isteyen, buna gayret eden o güçlere karşı son derece samimi, dirençli kıyamını yaparak, direncini göstererek bu büyük oyunu bozdu” dedi.
“ZİRVEYE TIRMANAN BİR TÜRKİYE’DEN RAHATSIZLAR”
Meclise dayalı yönetimlerde insanların sandığa gidip, oylarını atarak kimi arzu ediyorsa kendilerini yönetecek olan o insanları seçtiğini vurgulayan Hatipoğlu, “Onları getirirler ve derler ki; ‘kanunu yap, devleti yönet, sana itimat veriyorum, güveniyorum. Benim vermiş olduğum bu oy, benim için özgürlüğüm kadar, namusum kadar önemlidir’ der. İdareler gider, gelir. Millet kimi arzu ettiyse onu oraya seçer. Millet oyunu verirken, herkesin düşüncesi farklıdır. Kimi ‘inancıma hizmet ediyor mu, ona oy veririm’ der. Kimi şunu, kimi bunu düşünür. Buraya kadar normal. Ama birileri de diyor ki; ‘benim elimde silah var’ diyor, ‘benim emrimde adamlarım var’ diyor… ‘Halkın koymuş olduğu iradeyi ben tanımıyorum, bir gece gelirim, ele geçirdiğim tanklarla, uçaklarla askerlerimle’ der, kandırmış olduğu kişilerle gelir ve iradeye ipotek koymaya gayret eder. İşte 15 Temmuz akşamı olmaya çalışılan buydu. Ama insanlar tuzak kuruyorlar, Allah da onların tuzağını bozacak tuzak kuruyor. Bir tuzaktı ama kötü bir tuzaktı hakikaten. Çünkü bu millet toparlandı, bir araya gelmeye çalıştı. Bu millet, hayırlı atılımlar yapıyor. İslam aleminin gözü kulağı Türkiye’de. İslam aleminde kan var, revan var. İslam aleminde tetikçiler var, İslam aleminde gruplar, cemaatler, teşkilatlar kuruluyor, birbirleriyle vuruşturuluyor, kan gövdeyi götürüyor, emniyet yok, güven yok, ne can emniyeti, ne mal emniyeti, ne akıl emniyeti hiçbir emniyet yok. Böyle bir kaosta içlerinde zirveye tırmanan bir Türkiye var ve Türkiye sadece Anadolu değil, Ortadoğu’nun tümünü de koruyan bir emniyet sibobu gibi duruyor” ifadelerini kullandı.
“MİLET DEDİ Kİ: ‘YETER ARTIK’”
Bu durumun birilerini rahatsız ettiğini vurgulayan Hatipoğlu, derin güçlerin kontrolündeki bazı insanların farklı bir din eğitimi verilmek suretiyle zaman içerisinde kandırıldığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Maalesef iyi niyetli insanlarımızı kandırdılar, ama burada hesap etmedikleri bir şey vardı, hani tuzak kuruyorlar; Allah diyor ‘ben de tuzak kuruyorum’ Allah böyle bizim gibi tuzak kurmaz, hesapları yapar, dilediğini yaptırır. Onların hesabını Cenab-ı Allah bozdu, elhamdülillah millet biraraya geldi, bir bütün oluşturdu bir gövde gibi herkes üstüne düşeni yapmaya gayret etti ve tarihte son yüz yılda eşine rastlanmayan bir direnç gösterildi. Daha önce darbeler oldu bu ülkede Osmanlı döneminde saray darbeleri, saray dışı entrikalar, darbeler çok oldu. Cumhuriyet dönemimizde de benzeri darbeler oldu ama vatandaş evinde oturdu. Ama 15 Temmuz akşamı millet dedi ki; ‘yeter artık, sokaktan gelenler bir yerden talimat alanlar, benim ne yapacağıma karar veremez, ben vatandaş olarak ne yapacağıma karar veririm’ dedi, sokağa çıktı ve sokağın ve caddelerin iradesi halkın eline geçti. Bu nedenle de elhamdülillah büyük oyun bozuldu. Hakikaten büyük oyundu, tahmin ettiğinizden de daha büyük oyundu. Zira Türkiye düşse Ortadoğu diye bir şey kalmayacak, küçük devletçikler birilerinin elinde oyuncak haline gelecekti, zaten yarım yamalak öyleler de… O zaman tamamen iradeleri dış güçlerin elinde olacak, Avrupa ülkelerinin kontrolünde olacak, bu oyunu bozan tek ülke Türkiye. Türkiye bunların oyununu ve tezgahını bozuyor, bu nedenle de Türkiye’den rahatsızlar. Allah rahatsızlıklarını artırsın inşallah. Allah emellerini de boşa çıkarsın. Mevlam onların bütün hesaplarını bozsun inşallah. Bu nedenle de bize şehitlerimize hakikaten çok şey borçluyuz. Onlar için çok okumak lazım dua etmek gerekiyor.”
ÖZALTUN: “15 TEMMUZ’U UNUTTURMAYACAĞIZ”
Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun ise, programın sonunda yaptığı konuşmada, Hatipoğlu’na verdiği konferanstan dolayı teşekkür etti. Bir söz verdiklerini ve bu sözle yola çıktıklarını vurgulayan Özaltun, Hatipoğlu’nu Beyşehir’de 3’üncü kez misafir ettiklerini belirterek, “Bize düşen 15 Temmuz’u gençlerimize, çocuklarımıza unutturmamak. Bu noktada gerek okullarımızda, gerek bu tür meydanlarımızda düzenlediğimiz programlarla inşallah o gece yaşanılanları anlatmak suretiyle bir daha 15 Temmuz’lar yaşanmaması adına gayretlerimiz devam edecek. O hainler o gece ortaya çıktılar; ay yıldızlı bayrağımızı indirmeye, ezanlarımızı, sala seslerini susturmaya çalıştılar. Ama, başkomutanımız, dünya liderimiz ve en önemlisi de siz milletimizin bu direnci sayesinde başarılı olamadılar. Bundan sonra da inşallah başarılı olamayacaklar. Onlar her ne yaparlarsa yapsınlar, biz daha da güçlenip daha da büyüyeceğiz. Bu anlamda, gerek 15 Temmuz’da olsun, gerekse Çanakkale’de, Güneydoğu’da bu vatan ve millet için şehit olan tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun. Şehitlerimizin yakınlarına sabırlar, gazilerimize Rabbim şifalar versin diyorum” şeklinde konuştu.
Özaltun, konferansının ardından Prof.Dr.Hatipoğlu’na tarihi Eşrefoğlu Camisi görselinin yer aldığı bir tablo, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Şenol da ay yıldızlı bir plaket verdi.
Demokrasi Şöleni’nin diğer bölümünde ise İlçe Müftülüğü tarafından hazırlanan program icra edildi. İlçe Müftüsü Mahmut Çelikoğlu Kur’an-ı Kerim okurken, sahneye çıkan din görevlileri ise 3’lü sala, kaside ve ilahi dinletileri gerçekleştirildi. Şehitler için dualar edildi.