HÜYÜK - Hüyük ilçesine bağlı Çavuş beldesinde sanatçılar için özel olarak kurulan kerpiç yapıların bulunduğu Sonsuz Şükran Köyü'ndeki evlerde başlayan yerleşim ve yaşam ile birlikte oluşturulan bahçelerde yetiştirilen ürünler bu yıl meyvesini vermeye başladı.
Köydeki kerpiç evlerden satın alan sanatçılar, Sonsuz Şükran Köyü Derneği’nin oluşturduğu organik bahçede yetişen sebze ve meyvelerden istifade ederken, ürünleri dalından koparıp sepetine doldurmanın mutluluğunu yaşıyor. Sonsuz Şükran Köyü’nün kurucusu ve Dernek Başkanı Mehmet Taşdiken, sanatçıların köyünde oluşturdukları bahçenin yerleşimdeki tüm sanatçı olan ev sahiplerinin kullanımında olduğunu belirterek, “Yönetim tarafından yaptığımız, sanatçılarımız kullansın diye bir yerimiz var. Buraya 72 meyve ağacı diktik. İlk meyvelerimizi de bu sene almaya başladık” dedi.
SANATÇILARIN HAYALİ GERÇEK OLDU
Sanatçıların köyünde yıllardan bu yana özlemini duydukları ve unuttukları domates kokusunu yeniden koklamaya başladıklarını anlatan Taşdiken, “Burada bizi doyuracak kadar var. Buradaki yaşam, gerçekten doğal ve aynı zamanda yıllardır hayal ettiğimiz bir şeydi. Allah’a şükür yavaş yavaş, kademe kademe, eksiklerimizi tamamlamaya başladık” şeklinde konuştu. Şükran Köyü Projesi’ni hayata geçirirken hedeflerinde böyle bir yaşam biçiminin de olduğunun altını çizen Taşdiken, “Burada domates var, biber var ağırlıklı olarak. Meyve ağaçları var. Karpuz var, şu anda deneme yapıyoruz ama bu alanlar daha da genişleyecek. Çavuş beldesinden topladığımız, daha çok eski tohumlardan özellikle seçerek ektiğimiz bitkiler var. Bu sene daha natürel, eski tohumlardan ekim yaptık. Doğru da yapmışız ve gerçek domates dediğimiz, özlediğimiz domates burada yetişmeye başladı. Tadanlar için tabii ki çok büyük hayret duygusu veriyor. Şimdiye kadar yediğimiz şeyler, domatese benzeyen, onları andıran şeylerdi. Özellikle domates çok önemli. Herkes çok etkileniyor. Yerinden koparmak da farklı oluyor” dedi.
SANATÇILARIN EKOLOJİK KÖYÜ
Kerpiç yapıların kurulu bulunduğu Çavuş Beldesi’nin Belediye Başkanı Mehmet Çiğdem de, Sonsuz Şükran Köyü’nü “ekolojik bir köy” olarak nitelendirirken, “Çavuş nasıl ekolojik bir kasaba ise, burası da ekolojik oldu. Burada oturanlar sabah uyanıp organik domatesini biberini, salatalığını, kavununu, karpuzunu, yumurtasını alıyor kümesten, organik evde de oturuyor, bugün toprak evler organik evlerdir” diye konuştu.
Sonsuz Şükran Köyü’nden kerpiç ev satın alarak mekana yerleşen isimlerden Fügen Akkemik de, İstanbul’dan geldiğini belirterek, “Mümkün olduğunca köyümde kalmayı, köyümde yaşamayı istiyorum. Çalışmalarımı da buradan yürütebiliyorum. Bu sene de nisan ayında geldim ve halen buradayım” diye konuştu. Dernek yönetimi tarafından yapılan bostanda sabahları kahvaltılık ürünleri, domates, biber, karpuz ve kavunu dalından koparmanın sanatçı olarak keyif ve mutluluğunu yaşadıklarını anlatan Akkemik, “Organik ürünlerin yetiştiği bu bostandan sebze ve meyveyi kopararak yemek, bambaşka bir tat ve mutluluk diyebilirim. Biz metropollerde maalesef artık her şeyi inorganik yemeye başladık. Organik pazarlar kuruluyor ama orada da neyin ne olduğunu bilemiyorsunuz. Ama burada ektiğimiz, kendi toprağımızda yetişen bu besinlerin tadından zaten ne kadar organik olduğu da anlaşılıyor. Böyle sağlıklı bir havada, sağlıklı bir yerde bulunduğum için de bu projeyi hayata geçirenlere çok minnettarım” dedi.
Akkemik, sepete doldurduğu ürünleri gösterirken, “Burada biberin bile her rengi var. Buradan sepetime doldurarak evime götüreceğim ve misafirlerime beldenin yerel bir yemeği var, akşam onu yapmayı düşünüyorum. Malzemelerini ise bu bostandan topluyorum” diye konuştu.
Sonsuz Şükran Köyü’ndeki bahçede yetiştirilen ürünlerin ise damlama sulama yöntemi ile sulandığı belirtilirken, kerpiç evlerde oturmaya başlayan bir çok isim de evlerinin önünde bahçeler oluşturmaya başladı.