Sular yükseldi, sazanın kalitesi arttı

                 BEYŞEHİR-Yaşanan kuraklık nedeniyle 2007'de derinliği 5 metreye kadar düşen Beyşehir Gölü'nün su seviyesindeki artış yüzleri güldürüyor. Tabandaki çamur nedeniyle sazanın lezzetinin kaçtığından şikayet eden balıkçılar, suların yükselmesiyle eski lezzetine kavuştuğunu belirtiyor. Edinilen  bilgiye göre, 2006-2007 yıllarında Türkiye genelinde yaşanan kuraklık nedeniyle 1997'de 260 bin hektar olan Tuz Gölü'nün alanı 2007 yılı yazında 160 bin hektara, Akşehir Gölü ise 350 kilometrekareden 35 kilometrekareye kadar düşmüştü. Aynı dönemde Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'nün su seviyesi ise 5 metre 60 santimetreye kadar gerilemişti.  Devlet Su İşleri (DSİ), Selçuk Üniversitesi, İl Özel İdaresi, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Beyşehir Belediyesi yetkililerinin 2007 yılında yaptığı toplantıda, sulama suyu alım kotunun değiştirilmesi gölün adeta kaderini değiştirdi. Alınan önlemler ve artan yağışlarla göl sularının istenen seviyelere ulaşması yüzleri güldürdü. Konya Valiliği, 1 Eylül 2010 itibariyle Beyşehir Gölü'ndeki su miktarının 3 milyar 555 milyon 300 bin metreküpe yükseldiğini açıkladı. Su seviyesinin yükselmesi, göl tabanına ulaşan güneş ışığına bağlı aşırı otlanma ile balçık ve beraberinde oluşan kirlilik nedeniyle 2007 yılında teknelerini yüzdüremez hale gelen balıkçıları sevindirdi. Beyşehir'de faaliyet gösteren Kurt Balıkçılık'ın sahibi Abdullah Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, derinleşen suda artık 3 metrelik ağlarla balık yakalamanın zorlaştığını belirterek, buna rağmen göl sularının yeniden yükselmesinden çok mutlu olduklarını söyledi. Suların çekildiği dönemlerde tabanda biriken çamur nedeniyle sazanın lezzetinin kaçtığını, ünlü Beyşehir sazanında çamursu bir koku hissedildiğini anlatan Kurt, şunları kaydetti: ''Su miktarının yükselmesiyle artan dalgalanma, göl tabanındaki çamuru kıyıya atarak gölü temizledi. Göl yavaş yavaş 25 yıl öncesindeki o bereketli ve ihtişamlı günlerine dönmeye başladı. Bu yıl gölümüzden avlayıp sattığımız sazanları yiyen müşterilerimizin ve balıkçılarımızın ortak kanısı, Beyşehir sazanının bu yıl daha lezzetli hale geldiği... Çünkü artık sazan, göl tabanındaki çamurla değil sazlık kökleri ve organik canlılarla besleniyor. Sazanımızdaki hissedilen çamursu kokudan eser kalmadı. Şuan en büyük dileğimiz, yaşanan olumsuzluklar nedeniyle son yıllarda gölde miktarı önemli ölçüde azalan levreğin yeniden çoğalması.''   “SAZAN PULLU PİŞİRİLİR”   Beyşehir sazanının en güzel pişirme şeklinin ızgara olduğunu anlatan Kurt, ''Sazan ızgarada pulları çıkarılmadan pişirilir. İçi temizlenen balık sırtından yarıldıktan sonra pulları çıkarılmadan ızgaraya alınır, yüzde 70 pullu tarafının üzerine yatırılarak pişirilir. Sazana baharat atılmasını önermiyoruz. Çünkü baharat, sazana özgü o tadın üzerini örtüyor'' diye konuştu. Kurt, sazanın kilogramını bugünlerde 6-7 liradan sattıklarını ancak filetosu yapılan ve ekonomik değeri daha yüksek olan levreğin bol çıkacağı günleri de sabırsızlıkla beklediklerini sözlerine ekledi.