Türk Eğitim-Sen'den MEB Yasa Tasarısına Protesto

           BEYŞEHİR - Türk Eğitim-Sen Beyşehir İlçe Temsilcisi Mustafa Bülbül, yaptığı açıklamada, yasa tasarısının devreye girmesi halinde 4 yılını dolduran okul yöneticilerinin görevlerinin sona erdirileceğini, okul yöneticilerinin kaderinin valilerin, il milli eğitim müdürlerinin insiyatifine bırakılacağını savundu.
           Bülbül basın açıklamasına şöyle devam etti. Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Milli Eğitim Komisyonunda kabul edildi. Bu yasa tasarısının çok tehlikeli olduğunu anlatmamıza, komisyonda sakıncalarını bir bir dile getirmemize, değiştirilmesi gereken hususları gündeme taşımamıza rağmen Hükümet yine bildiğini okudu. 
           4 yılını dolduran okul yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesi, okul yöneticilerinin kaderinin valilerin, il milli eğitim müdürlerinin iki dudağı arasına bırakılması, okul yöneticilerinin atanmasında siyasi partilerin yöneticilerinin etkili olması, stajyer öğretmenlere getirilen uygulamalar ile AKP iktidarının kendi yandaşlarını öğretmen olarak atamasının önünün açılması gibi asla kabul edemeyeceğimiz birçok hususu barındıran bu yasa tasarısını şiddetle ve nefretle kınıyoruz.
           Tasarıyla eğitim fakültelerinden mezun olanların artık KPSS’de yeterli puan alması yeterli olmayacaktır. KPSS’den yeterli puan alanlar, performans değerlendirmesinde başarılı olursa bir yılın sonunda yazılı veya sözlü sınava girmeye hak kazanacaktır. Bu durumda yandaş ve arkası sağlam olanlar, siyasi görüşü AKP ile uyuşanlar mı öğretmen yapılacaktır?
            Dershane öğretmenlerinin KPSS şartı aranmadan mülakatla MEB kadrosuna atanması bu tasarının ucube maddelerindendir. Bu durumun atama bekleyen 350 bin öğretmene, atanamadığı için intihar eden, psikolojileri bozulan, ellerinde diplomalarıyla sokaklara itilen öğretmenlere haksızlık olduğunu göremeyenler ocaklara ateş düşürmüştür. Bu tasarıyla kendi adamlarını bakanlık kadrolarına alacağı şimdiden belli olan iktidar, eğitimi baştan sona kendi görüşlerine göre dizayn etmektedir.
            Türk milli eğitimini yüz yıl geriye götürecek olan bu yasa tasarısı eğitimde torpili, adam kayırmaları, yandaşlığı, ideolojik ve siyasi yapılanmaları hâkim kılacaktır. ‘İktidarın adamı’ mantığını eğitimin her hücresine yerleştirecek olan bu yasa tasarısı çok açık söylüyoruz ki; sivil bir darbedir. Yapılanların demokrasiyle uzaktan yakından alakası yoktur.
            Bu tasarı; insan hakkı ihlalleriyle doludur. Kazanılmış hakları budamaktadır. Eğitimin yandaşlıkla birlikte anılmasına neden olacaktır. Ehliyetin, liyakatin, bilginin, tecrübenin değil; AKP iktidarının adamı olmanın temel kıstas yapılmasına yol açacaktır.
           Çok açık söylüyoruz ki; tasarı bu haliyle yasalaştığında eğitim yönetilemez hale gelecektir, okullardaki başarı düşecektir, MEB’in hafızası silinecektir, MEB yandaş yetiştirme kurumu haline gelecektir.
 

            Şayet tasarı geri çekilmezse, önümüzdeki günlerde binlerce kişinin katılımıyla Ankara’da miting de yapacağız ve Hükümeti, MEB’i, bu tasarıyı hazırlayanları en yüksek perdeden bir kez daha protesto edeceğiz.
            Hükümet, bu tasarı ile Türkiye’de tarihi görülmemiş gerginliklerin fitilini ateşlemiştir.             Kibirli olanlar, her türlü kudreti kendisinde görenlere son sözümüz şudur: eğitimciler kendilerine yapılan zulmü, gücü elinde bulunduranların eziyetini görmektedir. Dolayısıyla inatlaşmanın eğitimize faydası değil, aksine çok büyük zararları olacaktır.
            Eğitim, atınızı istediğiniz gibi oynatacağınız bir alan değildir. Eğitim; bilgi ve tecrübenin birlikte harmanlandığı, hak edenin makamlara getirildiği, korkunun, zulmün, değil, doğruları söyleme cesaretine sahip insanların olması gereken bir alandır. 
            Dolayısıyla intikam hırsı ile hareket edenler, eğitimi yerle yeksan ettiğinin artık farkına varmalı ve bu ucube tasarıyı ivedilikle geri çekmelidir.
            Kamuoyuna saygıyla duyurulur.