Uluslararası Ödüllü Konyalı Şef Ulaş Tekerkaya, Beyşehir'de Aşçı Adaylarıyla Buluştu
BEYŞEHİR - Selçuklu Mevlevi mutfağını keşfettikten sonra Konya’da açtığı restoranda dünyaya tanıtmaya çalışan Konyalı uluslararası ödüllü şef Ulaş Tekerkaya, Beyşehir ilçesinde, Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ali Akkanat Meslek Yüksekokulu’nda aşçılık bölümü okuyan öğrencilerle düzenlenen söyleşi programında biraraya geldi.
Ali Akkanat Kampüsü’ndeki Ali Akkanat Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen söyleşide, Tekerkaya, mesleki tecrübelerini aşçı adayı genç meslektaşlarıyla paylaşırken, mesleğindeki başarı serüvenini anlattı.
Genç yaşta başladığı aşçılık mesleğinde, tavsiye üzerine Mevlana’nın sevdiği yemekleri araştırırken Mevlevi mutfağını keşfettiğini belirten Tekerkaya, ortaya çıkardığı 45 tarifle hem Mevlevi hem de Selçuklu mutfağını yaşatmaya çalıştığını anlatarak, “2009 yılında araştırmaya başladığımda yaklaşık 2,5 sene süren ve 4 bin kilometre yol kat ettiğim, aynı zamanda 130 kişiyle yemekleri deneyip ondan sonra Somatçı Restoranı açtığımda herkes diyordu ki, ‘işte böyle şeyleri kime ikram edeceksin, kim yiyecek, kim içecek’ gibi ifadelerle karşılaşmıştım. Ama insanlara bunu anlatmaya çalıştıkça, ‘ya geç hocam onları’ gibi ifadelerle, ama şimdi 25 tane ödülü olan, toplamda 5 kitabı olan bir işletmeyiz.”ifadelerine yer verdi.
Uzun araştırmalar sonucunda hazırladığı ve Karatay Belediyesi Karatay Kültür Yayınları tarafından yayınlanan 10 bin yıllık Çatalhöyük ve Boncukluhöyük Mutfak Kültürü kitabına dünyanın en prestijli yemek kitapları yarışmalarından olan ve yemek kitaplarının nobeli olarak anılan Edouard Cointreau’nun kurucusu olduğu Gourmand Ödülleri 2022’de bu yıl verilen uluslararası özel ödülün başarı hikayesini de anlatan Tekerkaya, Gourmand A06 özel ödüller kategorisinde ödüle layık görülen kitabı için 2-5 Haziran tarihlerinde İsveç’te olacağını belirtti.
Mesleğini sürdürürken insanların biraz daha geçmişine gidebilmek için 10 bin yıllık mutfak tarihini oluşturup bunun kitabını hazırladıklarını anlatan Tekerkaya, şöyle devam etti: “10 bin yıllık mutfak tarihini çıkarırken, insanlar dediler ki, ‘ya nereden, nasıl bulacaksın, ne yapacaksın’ gibi ifadeler kullandılar. Ama 7 yıl çalıştık, 7 yıl içerisinde yaklaşık 20 tane arkeolog, 3 jeoloji mühendisi ve toplamda iki tane de akademisyenle beraber bu kitabı çıkardık. Ve şimdi dünyanın en iyi mutfak kitabı ödülüne layık görüldük. İsviç’te 2 Haziran’da ödül alacağız ve öyle bir şey ki, aldığımız ödülün Türkiye’ye ilk gelişi olacak. Hiçbir finalistle yarışmadan direk özel ödüle layık görüldük. Sebebi ise tarım ve gıdaya olan katkısından dolayı. Öyle bir şey ki, iki tane Meksikalı aileye ABD’de bunun için gen testi yaptırdık ben bunun için. Herkes dedi ki, ne yapacaksın elin Amerikası’nda.’dedi. Ama amacım o değildi, Amerikalı benim umurumda değil ama oradaki topraklardan giden insanlar nerelere yerleşmiş, hangi yerlerde yaşıyor, kimler nasıl yapmış ne etmiş bunu çıkarmak için ayıptır söylemesi 150 dolar para ödedim kişi başı. 2 tane çifte, aileye gen testi yaptırdık ve Anadolu’da Mezopotamya’dan gittiklerinin kaydını çıkardım ve ondan sonra bunları yazı çizi haline getirdik ve taşları topladık. Ve o topladığımız taşlarda yemekler pişirdik, pişirdiğimiz yemekleri insanlara tattırdık, derken bir baktık ki, dünyanın en iyi mutfak kitabı seçildik.”
Tekerkaya, sunumunun ardından yüksekokul öğrencilerinin yönelttiği soruları cevaplandırırken, programının sonunda ise kendisine bir teşekkür plaketi takdim edildi.