Ünlü komedyen Fatih Mühürdar sanatçıların köyünü ziyaret etti
HÜYÜK - Hüyük'de bulunan Sonsuz Şükran Köyü’nü ziyaret eden ünlü komedyen ve tiyatro sanatçısı Fatih Mühürdar, ilk kez geldiği ve hayran kaldığı sanatçılara ait yerleşim merkezinde kendisine ait bir kerpiç eve sahip olmayı çok istediğini belirterek, “Ben bunu zaten köyün kurucusu Mehmet Taşdiken’e de söyledim. İnşallah ben de buraya hiç olmazsa yazları gelip boş zamanlarımda burada yöreye has çileği yemek, buradaki o temiz havayı koklamak, buradaki değerli dostlarımızla birlikte olmayı çok isterim” dedi.
Bunun bir kısmet meselesi olduğunu ve gerçekleşmesini umduğunu vurgulayan aynı zamanda Türkiye’nin meddahlık sanatını sürdüren birkaç önemli isminden birisi olan Mühürdar, halen yürüttüğü tiyatro ve diğer sanat çalışmaları hakkında da bilgiler verdi.
2000’li yıllardan sonra sanatta bir erozyon oluşmaya başladığını ve bunun üzerine kendisini eğitim alanına doğru çektiğini anlatan Mühürdar, “Şaban Kızıldağ hocamızla birlikte birçok üniversitede, kuruluşta iletişim dersleri vermeye başladık” dedi.
Eğitim alanına yönelmesine rağmen sanat yaşamından kopmadığını da kaydeden Mühürdar, İstanbul’da yürüttüğü tiyatro çalışmalarından da söz ederek, şunları kaydetti:
“Kendi yazdığım iki tane oyunum var: ‘işte mizahi yok başka izahı’ diye… 6 kişilik bir ekibim var şehir tiyatrosu sanatçılarından oluşan. Onlarla birlikte bir oyun oynuyorum. Bir de ‘son meddah’ diye kendi yazdığım yine iki saatlik, artık ona stand up diyorlar, biz de ‘sit down’ diyoruz, ‘stund up’ diyoruz bir oturuyor bir kalkıyoruz. Meddahlık geleneğini yerine getiriyorum. Allah rahmet eylesin, Erol Günaydın 1994 senesinde bana takkesiyle peşkirini bir de asasını verdi, dedi ki; ‘bu geleneği de sen devam ettir…’ ‘Ferhan Şensoy abimizde kavuk vardı’ demişti o zaman kavuğu Ferhan abi vermiyordu sonra verdi. ‘Ben de sana meddahlık geleneğini sürdürmen için’ dedi, ‘bu takkeyi veriyorum’ dedi ve ben de 153 tane kahvehanede ve 300’e yakın da dernek lokalinde meddahlık geleneğini birebir sürdürdüm. Kahvehanelerin kıraathaneye çevrilme projesini yaptım ve hala da bu proje devam ediyor. Benim için öğretim, eğitim, tiyatro, birde benim 5 tane albümüm var, bir albümüm daha çıkıyor. Bunlarla işte sanatı iştigal ettiriyorum. İki tane de güzel çocuğum var, onları da büyütüyorum, hayata yeniden başlamış gibi oluyorum”