Yabancı fotoğrafçıların Beyşehir’e ilgisi artıyor
BEYŞEHİR - Dünyada günbatımının en güzel izlenebildiği iki yerden birisi olduğu belirtilen Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü Milli Parkı, son dönemde dünyanın değişik ülkelerinden Beyşehir’e gelen yabancı fotoğrafçıları da buluşturuyor.
Konya’da kurulu Sille Sanat Sarayı öncülüğünde İtalya’dan Türkiye’ye fotoğraf çekmek için gelen yabancı fotoğrafçıların son mesai adresi Beyşehir Gölü Milli Parkı kıyıları oldu.
Uluslararası Fotoğraf Sanatı Derneği (UFSD) Başkanı ve Sille Sanat Sarayı Kurucusu Reha Bilir, yaptığı açıklamada, kendisinin de Beyşehirli olan uluslararası bir fotoğraf sanatçısı olduğunu hatırlatarak, Konya Sille’de Sille Sanat Sarayı bünyesinde bir fotoğraf topluluğuna sahip olduklarını da belirtti. Sille Sanat Sarayı’nın aynı zamanda Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu FIAP’ın da dünyadaki sergi salonlarından birisi konumunda olduğunu vurgulayan Bilir, “Bu anlamda bizim dünyanın birçok ülkesindeki, birçok fotoğraf dernekleriyle, fotoğraf kulüpleri ve federasyonlarıyla bağlantılarımız var. Zaman zaman biz onların ülkelerine fotoğraf çekmeye gidiyoruz. Ama bu yıl bildiğiniz gibi dünyanın birçok ülkesinden Türkiye’ye fotoğrafçıları davet etmeye başladık” dedi.
Bu çerçevede Nisan ayında 14 kişiden oluşan Vietnamlı bir fotoğrafçı grubun Türkiye’ye geldiğini, onlara Konya ve Beyşehir bölgesini tanıtmaya çalıştıklarını aktaran Bilir, şimdi ise İtalya Floransa’dan gelen IL CUPOLONE Fotoğraf Derneği üyesi fotoğrafçı grubunu Beyşehir’de misafir ettiklerini belirtti. Aynı zamanda İtalya’da bir fotoğraf derneğinin üyeleri olan bu konuklarının Türkiye’deki fotoğraf mesaisine Kapadokya bölgesinden başladığını vurgulayan Bilir, şu bilgileri verdi: “Bir gün süreyle orada kaldılar, sonra Konya merkezde, Sille’de, kadınlar pazarında, ecdat parkında, Konya stadyumunda, Konya’nın çeşitli yerlerinde, tarihi mekanlarında fotoğraflar çektik. Yine yakın bölgemiz olan Sonsuz Şükran Köyü’nde de fotoğraf mesaimiz oldu. Bugün de Beyşehir’deyiz. Beyşehir Gölü’nün güzelliğini, günbatımının muhteşemliğini dünyaya bu şekilde tanıtmaya çalışıyoruz. Bu arkadaşlarımızın gezisi yarın bitecek ve dönecekle. Daha sonra yeni bir fotoğrafçı grubu daha gelecek; İtalya’nın bir başka şehrinden 14 fotoğrafçı. Onları uğurladıktan sonra Tunus’tan ve yine Vietnam’dan gelecek fotoğrafçı gruplarımız olacak. Bu yıl sonuna kadar ağırlayacağımız daha pekçok misafirlerimiz olacak. Bu manada, Ben Beyşehir’de doğup büyüdüm. Ve doğup büyüdüğüm bu şehrime, memleketime bir vefa borcum olduğunu düşünüyorum; bu borcu da bu şekilde ödemeye çalışıyorum.”
Reha Bilir, Türkiye’ye fotoğraf çekmek için gelen yabancı grupların dönüp memleketlerine gittiklerinde anlatımları ve burada yürüttüğü çalışmaları kendileri gibi fotoğraf sanatına ilgisi olan yakın arkadaş ve dostları ile paylaşarak Türkiye’ye gelecek kişi sayısının daha da artmasına yol açtıklarını da vurgularken, bu tür fotoğraf mesailerinin Türkiye’nin ve bölgenin tanıtımına önemli katkıları olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: “Böylece Türkiye’ye fotoğraf çekmek için gelmek isteyenlerin talepleri giderek artıyor. Çünkü fotoğraf gezisi bir kültür gezisi değil. Fotoğraf gezisi yapanların amacı; bilgi almak, işte gittikleri yerin tarihi yapısını öğrenmek de değil; sadece görsel belge toplamak, görsel sanatların içinde yer almak için bu geziyi yapıyorlar. Fotoğraf sanatıyla uğraşanların maddi durumları genelde iyi olduğu için de çok rahatlıkla Türkiye’ye gelip böyle bu tür gezilere katılabiliyorlar. Tabi belli yerlere de gidebilmek için bu yöreyi, bölgeyi bilen fotoğrafçıların olması onların işine geliyor. Bu da benim işimi rahatlıyor. Çünkü ben Beyşehir yöresini ve fotoğraf gezisi anlamında götürdüğüm yerleri çok iyi biliyorum. Onlara bu konuda önderlik yapmak beni de mutlu ediyor.”