Beyşehir'de Uluslararası ‘’Mevlana'dan Semaya Batıdaki Yansımalar’’ Paneli
BEYŞEHİR - Selçuk Üniversitesi Beyşehir Ali Akkanat Turizm Fakültesi, Mevlana Haftası kapsamında düzenlediği uluslararası etkinliklerine bir yenisini daha ekledi. "Mevlana'dan Semaya Batıdaki Yansımalar"
Moderatörlüğünü Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Karaman'ın üstlendiği etkinlikte, Türkiye'den saygın isimlerden Prof. Dr. Abdullah Öztürk ve Paris Sorbon Üniversitesi'nden Hajar Masbah konuşmacı olarak katıldı.
Söyleşide, Mevlana'nın düşüncelerinin batı kültüründe nasıl yankılandığı ve günümüzdeki etkileri üzerine derinlemesine bir analiz yapıldı. Prof. Dr. Abdullah Öztürk'ün deneyimli bakış açısı ve Hajar Masbah'ın uluslararası perspektifi, katılımcılara Mevlana'nın evrensel mesajının batı kültürüne nasıl sirayet ettiğini anlama fırsatı sundu.
Bu özel etkinlik, Mevlana'nın düşüncelerinin sadece coğrafyasıyla değil, tüm dünyayla etkileşim içinde olduğunu gösteriyor. Türkiye ile Fransa arasındaki bu kültürel köprü, Selçuk Üniversitesi Beyşehir Ali Akkanat Turizm Fakültesi'nin kültürlerarası iletişim ve anlayışa olan katkısını bir kez daha ortaya koydu.
Katılımcılar, Mevlana Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen bu özel söyleşi sayesinde, Mevlana'nın öğretilerinin sadece doğu kültürüyle sınırlı olmadığını, aksine batı medeniyetini derinden etkilediğini daha yakından keşfetme fırsatı buldular.
Mevlana'nın felsefi mirasının önde gelen isimlerinden biri olan Prof. Dr. Abdullah Öztürk, günümüzde, Eva de Vitray Meyerovitch'in sağlığında yaptığı çalışmaları kaynak göstererek birçok Fransız öğrencinin üniversitelerde Hz. Mevlana konulu master ve doktora çalışmalarını yürüttüklerini belirken, Vitray’ın kendi vefatı durumunda Konya'da defnedilme isteğini şu şekilde anlattı:
"Bana şöyle diyordu: 'Ben Konya'ya gömülmek istiyorum.' Ancak Konya'da gömülmek istiyor, peki bunu nasıl gerçekleştirebiliriz? Vasiyet eder, Konya'da gömülür diye düşündüm. Ancak yıllar sonra öğrendim ki, vefatından sonra defni için 9 yıl süre tanınıyor; onuncu yılda ise mezarlık ücreti ödenmezse kemikleri ortak bir çukura atılıyormuş. Bu durumu öğrenince Paris'e giderek yaşadığım sıkıntıyı paylaştım. Oğlu ilk ücreti ödemişti, ancak ikinci on yıl sonra tekrar ödeme yapılması gerekiyordu. Bu durum, bir nevi paralı mezar sistemi oluşturuyordu. Oğlu ilk ödemeyi yaptı, ancak bundan sonraki ödemeleri yapmayı düşünmüyordu ve konuyla ilgilenenler de pek yoktu. Ayrıca, İslam ile anılmış olmasından dolayı çekinceleri vardı. Bu durum karşısında Paris'e gidip geceleyin mezarının başında ağladım, Yasin-i Şerif okudum. 'Yarabbi, bize yardım et. Yolumuzu açarsın' dedim, ellerimi kaldırarak, eğer bu kadın samimiyse yardım etmesini diledim."
Paris Sorbon Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Hajar Masbah, kültürlerarası diyalog ve Mevlana'nın evrensel mesajının batı kültüründeki etkilerini anlama amacıyla yaptığı araştırmalarıyla söyleşi de söz alırken yaptığı doktora tezi çalışmasıyla da söyleşiye katılanlara bilgiler aktardı.
Söyleşi sonunda üniversitemiz ve Beyşehir Ali Akkanat Turizm Fakültesi adına Prof. Dr. Abdullah Karaman tarafından Prof. Dr. Abdullah Öztürk ve Hajar Masbah’a teşekkür belgeleri takdim edildi.