BEYŞEHİR - Beyşehir ilçesinde, hububat ürünlerinde hasat sezonunun geride kalmasının ardından ekim öncesi bazı tarlalardaki anızların ateşe verilerek yakılması tepkilere yol açıyor.

Beyşehir Birliği, Göl, Doğa ve Çevre Koruma Derneği Başkanı Bekir Sami Tan da, çiftçilere anız yakmaması çağrısında bulundu.

Tarlalardaki anızların yakılmasının çok büyük tehlikeler oluşturduğuna, doğaya ve çevreye de zarar verdiğine dikkati çeken Tan, “Görüyoruz, zaman zaman önünü kesemezseniz yerleşim merkezlerindeki evlere,bahçelere kadar ulaşabiliyor. Her taraf yanıyor. Toprak perişan oluyor, canlılar yok oluyor. Bu yüzden itfaiye ekiplerimiz bu dönemde bir anız yangınından diğer yangına koşuyor. Yaptırdığımız bu yoğun mesai ile daha ciddi yangınlara müdahale noktasında da ekiplerimize önemli bir efor sarfettiriyor, onları yorup sıkıntı oluşturabiliyoruz.

Ayrıca, ormanlık alanlara yakın yerlerde anızların ateşe verilmesi, ormanlarımız için de büyük tehdit oluşturuyor. Çiftçilerimize sesleniyorum, rica ediyorum, lütfen tarlalarındaki anızları Allah rızası için yakmasınlar.”diye konuştu.

Bir süre önce 20 dönümlük arazisini anızları yakmadan sürerek ekime hazırlayan bir çiftçiyi görünce durup teşekkür ettiğini de anlatan Tan, şunları kaydetti: “Çiftçimiz 20 dönüm arazisini anız yakmadan traktörüyle sürdü, demek ki sürülebiliyor. Kendisine ‘niye sürüyorsun, anızları yakmıyorsun?’ diye sordum. ‘Böyle sürmek daha iyi’ dedi. Anızları yakanların ise alışkanlıktan yaktığını söyledi. Bu anız yangınları en çok Beyşehir ve Hüyük bölgemizde yaşanıyor. Başka yerlerde bu kadar anız yakıldığını görmek mümkün değil. Soruyorum bazılarına niçin yakıldığını, “Sürülmüyor, bitki olmuyor’ diyorlar. Alakası yok, alışkanlık haline getirmişler, mutlaka yakacaklar. Bir de cezası olduğu için yakalanmama adına kendi tarlalarını da yakmıyorlar. Çevredeki tarlaları ateşe vererek, kendi tarlalarındaki anızlardan bu şekilde kurtulmanın çaresine giriyorlar. Bu çok tehlikeli bir şey, suçu, günahı olmayan çiftçilerimiz de böylelikle zan altında kalabiliyor.

Çiftçilerimize sesleniyorum; lütfen anızları yakmayın, böylece sürün tarlanızı gübre olsun, en azından toprağınız zarar görmesin, özelliğini kaybetmesin. O canlılar da yanarak yok olmasın. Anızlar ateşe verildiğinde çevre ve doğa da zarar görüyor, is ve dumanları yerleşim merkezlerindeki evlere kadar ulaşıyor. Tabiat ve insanoğlu, herkes aslında bu durumdan olumsuz etkileniyor. Benzer bir çağrıyı da göl kenarındaki sazları zaman zaman yakanlar için yapmak istiyorum. Lütfen güzelim doğamızla, çevremizle oynamayalım. Ateşe vermeyelim.”