Yok böyle köy!

       BEYŞEHİR-Beyşehir’in nüfus bakımından en küçük köylerinden birisi olan Gönen Köyü, son yıllarda yapılan modern evleri, yıllar önce tamamlanan kanalizasyon, içme suyu ve taş döşeli yollarının yanı sıra, hayata geçirilmekte olan projeleriyle sıra dışı bir yerleşim profili çiziyor.      Beyşehir’e 20 kilometre mesafede bulunan ve son nüfus sayımına göre 36 kişinin yaşadığı Gönen Köyü’nde 90 hane bulunuyor. Uzun yıllar önce göç vermesi nedeniyle de nüfusunun büyük bölümü İzmir’de yaşıyor. O yüzden, köyde tarım arazileri olmasına rağmen traktör bulunmuyor, ekim işlerini çevrede yaşayan insanlar gerçekleştiriyor.      Gönen Köyü Muhtarı Mehmet Ali Gökler, yaptığı açıklamada, göreve geldikten sonra “hadi gelin köyümüze geri dönelim” projesi kapsamında,bir dizi çalışma başlattıklarını söyledi.      Amaçlarının; gurbette yaşayan yeni nesillere atalarının yaşadığı köylerini unutturmamak olduğunu belirten Gökler, köyde son yıllarda artan evlerle birlikte yeniden yaşamayı düşünenlerin sayısının giderek artmaya başladığını söyledi.      TRAKTÖR OLMAYAN KÖY…      Tarım arazilerinin büyüklüğüne rağmen, bugüne kadar bu alanların sahip çıkılmadığı için çevredeki köylerde yaşayan insanlar tarafından ekildiğini ve Gönen Köyü’nde halen traktör bulunmadığını belirten Gökler, “Çevremizdeki köylere bakıyoruz. Köyümüzün yarısı kadar ekilebilir arazisi var. Ama 4 tane traktör yetecek, 40 tane var. Biz şimdi tarım alanlarımızı Gönen Köyü Muhtarlığı olarak tekrar ekmeye başlayarak alacağımız 4 traktörle bu işi imece usulü ile yeniden canlandırmayı planlıyoruz.”dedi.      DEVLET UNUTMUŞ AMA, GURBETTEKİ KÖYLÜSÜ UNUTMAMIŞ…      Gönen Köyü’nün uzun yıllar önce kanalizasyonu, içme suyu şebekesi ile yol sorunlarını kendi insanının cebinden çıkan maddi imkanlarla çözen nadir yerleşim birimlerinden birisi olduğunu da vurgulayan Gökler, son yıllarda ise köye olan özlemin artması ile birlikte modern evler inşa edilmeye başladığını söyledi. Gurbette yaşamasına rağmen birçok Gönen Köylünün, kent merkezinde bile görülemeyecek modern tarzda evler yapmaya başladığını belirten Gökler, Gönen Köyü’nün bugüne kadar devletten hiçbir beklentiye girmeden yol sorunlarını, köydeki virane evlerin yıkılmasından elde edilen taşları döşeyerek çözdüğünü anlatırken, son dönemde hayata geçirdikleri projelerle ise yerleşim biriminin adından söz ettirmeye başladığını kaydetti.      EV YAPACAK ALAN DA KALMAMIŞ…      Gurbetçi köylülerin ilgisi üzerine yerleşim biriminde artık ev yapacak alanın kalmadığını, bunun için muhtarlık olarak hazine arazilerini satın alarak isteyenlere tahsis etmeyi arzu ettiklerini de anlatan Gökler, şunları kaydetti:      “Günümüzde hemşehrilerimizin köylerine olan özlemi öyle noktalara geldi ki, evleri olmayanlar için bile muhtarlık olarak 2 tane misafirhane inşa ettik. Gurbetteki kendi hemşehrilerimizin yanı sıra, yurtdışından ve çevre yerleşim birimlerinden bile yer isteyip köyümüze yerleşmek isteyen insanlar var. Çünkü, burada kirlilik yok, oksijeni bol, insanların negatif enerjisini atabileceği ortam var. Çevresindeki ormanlık alanları ile tam kafa dinleme yeri. Bu köyde nefes almak insanlarımıza keyif veriyor.      TÜRKİYE’NİN EN ŞİRİN KÖYÜ OLACAK…  O yüzden Gönen Köyü’nü Türkiye’nin en şirin köylerinden birisi haline getirmek istiyoruz. Sonrasında adından dünyada söz ettirebileceğimiz bir köy olmak istiyoruz. Burada,köyde de para kazanılabileceğini insanlara gösterebilmek için kamuoyunun da yakından takip ettiği son dönemde hayata geçirdiğimiz hayvancılık ve tarıma yönelik projelerimiz var.  Bunları gurbetteki köylülerimizle el ele verip yapıyoruz.Bu köyün devletten maddi anlamda hiçbir beklentisi yok. “DEVLETİN SADECE GÜLEN YÜZÜNÜ GÖRMEK İSTİYORUZ”  Akla gelebilecek ne varsa bu köyün insanı burada kendi cebinden harcadığı paralarla bir şeyler yapmaya çalıştı. Ama devletimizin de; en azından ‘her şeyi yapmışsınız,şunu da biz yapalım’ diyerek bir gülen yüzünü görmek istiyoruz. Bunu hem ben, hem köylüm istiyor. İstediğimiz sadece bu, devlet imkanlarından çalışanları faydalandırmamız lazım, çalışmayanı değil. Yatanı faydalandırdığınız takdirde herkesi yatırırsınız. Bizim felsefemiz bu.”