BEYŞEHİR - Konya Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı tarafından Anamas Otel’de gerçekleştirilen toplantıya Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Nurullah Osmanlı, Konya İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Seyfettin Baydar, Beyşehir İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Nuretin Koçer, Konya merkez ve ilçelerindeki yerel yönetimlerin imar müdürleri, Konya’nın merkez ve taşra ilçelerinin ziraat odası, hayvancılık ve tarımsal kooperatiflerin başkanları katıldı. Toplantının açılışında konuşan Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Nurullah Osmanlı, yeni büyükşehir yasası ile birlikte Konya Büyükşehir Belediyesi olarak 2 bin 60 kilometrekare olan alanın 41 bin 50 kilometreye çıktığını belirterek, tüm ilçe belediyelerinin de metropolitan ilçe durumuna geldiğini anlattı. Bununla birlikte artık bütün planlama çalışmalarının birlikte ve bütün şehir mantığı içerisinde yapıldığı bir döneme girildiğini vurgulayan Osmanlı, “Bu yeni konsept köyleri mahalle yaptı. Kırsal alanlarımız da artık şehirle birlikte planlanan ve şehirle birlikte yaşaması ve korunması gereken, birlikte değerlendirilmesi gereken unsurlar haline geldi. Bizim yaklaşık 2,5 yıldan beri yapmakta olduğumuz 1/100 bin ve 1/25 binlik nazım imar planı çalışmalarında şu görüldü ki; gelecek 30 yıllık bir projeksiyonla yapıldı bu planlamalar” dedi. Osmanlı, konuşmasında kırsal kesimde önümüzdeki yıllarda arzu edilmese de ciddi anlamda nüfus azalışının öngörüldüğünü de belirterek, bununla birlikte tarımda istihdamın da azalacağını düşündüklerini söyledi. Bunun en aza düşürülmesi için birtakım çalışmalar içerisine girdiklerini anlatan Osmanlı, “Tabi bunun en aza düşürülmesi bir taraftan sağlanırken bir taraftan en az istihdamla aynı kalkınmayı, aynı ekonomik geliri sağlayacak, belki daha fazlasını sağlayacak modeller üretmemiz gerektiği konusunda da strateji ürettik ve buna göre çalışıyoruz. Bugüne kadar değişik vesilelerle İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürümüzle bir araya geldik. Sağ olsun onlar bizimle birlikte koordineli bir şekilde çalıştı. Bugünkü toplantımız da bu koordineli çalışmanın bir bereketi. İnşallah bundan sonra da bu iş birliği hareketi devam eder. Bu çalışmada biz şunları hedefleyeceğiz; tarım ve hayvancılığa verilen bütün teşvikleri konuşacağız, imar müdürleri burada, buralarla ilgili müracaat eden insanlar burada. Ne tür sorunlar var, bu sorunları nasıl aşabiliriz burada çevre düzenleme planımızın müellifi de var. Dolayısıyla yasal mevzuat altında kalmak kaydıyla bütün kararları birlikte alabilecek durumdayız”dedi. Konya İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Seyfettin Baydar ise, konuşmasında, “Buraya özellikle koşarak hep beraber gelmemizin sebebi sektörel manada sıkıntıda olduğumuz bir hususu hep beraber aşabilme ümidiyledir”dedi. Baydar, konuşmasında, GAP, DOKAP ve KOP illerine ilişkin hayvancılık işletmelerine yönelik yüzde 50 hibe destekli programdan söz ederken, Konya olarak bekledikleri tarım ve üretim anlamında çok önemli bir fırsatı yakaladıklarını dile getirdi. Ancak, bölge olarak en hassas ve büyük ümit olan bu hususun ıskalandığını vurgulayan Baydar, “Iskalıyoruz, ıskaladık. 2014 yılında başladı bu çalışma, 2014’ün Temmuz ayında bu GAP, DAP ve DOKAP illerine yönelik yüzde 50 hibe desteği içerisine biz de alındık. Çok güzel. KOP idaresinin de işte çalışmalarına eşgüdümlü olarak gidilmişti. 2014 Temmuz’un da aldığımız toplam proje talebimiz 28. Altı aylık bir süre vardı, hadi duyuramadık sesimizi, dedik. Hadi anlatamadık biz derdimizi, 2015 yılında çok çalıştık. 1 Ocak’ta başladı. 30 Mart’a kadar, 1 Nisan’a kadar süresi vardı. Bu süre içerisinde biz dedik ki en az 500 – 1000 tane ahır yaparız. Yaparız ki üretimimiz kaliteli olur. Yaparız ki biz nitelikli, sağlıklı kaliteli üretimden sağlıklı gıda, sağlıklı gıdadan sağlıklı insan ve toplum oluştururuz diye düşündük. Ve şu anda ülkemizin en önemli konularının başında sağlıklı süt ve süt ürünleri, sağlıklı et eldesi gibi bir zorunluluğumuz var. Bazı ülkelere ihraç edemiyoruz sütte ki durumumuz bu diyerekten. Ahırlarımızın mevcut durumları ortada, tamam son zamanlarda nispi anlamda bir değişiklik var, bir taraftan da hayvan hastalıkları ile mücadelede had safhadayız halen. Yani bakanlığımızın bu mücadeleleri doğrudan tüm bireyi ilgilendiriyor çünkü gıda. Bu bir otel yapımı değil, bu bir okul yapımı değil. Şurası eğri olabilir, burası büğrü olabilir ama bu gıdayı, gıda sorumluluğunu, hassasiyetini herkesin hep beraber üstlenmesi gerekiyor. O bakımdan diyoruz ki gıda dediğiniz nesne olgu birinci üretimden başlar. Buğdayınız eğer ilaçlıysa içinde kalıntı varsa sebzenizde, sütünüzde veya etinizde siz ne kadar sucuk yaparsanız yapın, ne kadar güzel un yaparsanız yapın, ne kadar güzel meyve suyu işlerseniz işleyin hepsi beyhudedir. Birincil üretimden gelen sağlık ve kalite standartlarıyla gitmesi gerekiyor. Dedim ki biz hani bulduk dediğimiz, yakaladık dediğimiz o dezavantajlı illerin arasına girmişiz, dediğimiz konuda 2015’de 249 adet proje var. Şimdi projesi devam eden 110 tane projemiz var. Bunun geri kalanının tümü gitti. Yani 140 tane projeden vaz geçti sahipleri. Zaten müracaatı az aldık, ümitlendirdik şimdi 140’ı da gitti. Bu sene 2015’de hadi düzelteceğiz dedik inşallah ama 45 proje alabildik ancak” ifadelerini kullandı. Baydar,şöyle devam etti: “Sizden istirhamım şudur. Bakın tarımı ve madenciliği normal sektörlerden lütfen ayırın. Çünkü tarım ve madencilik bir ülkenin ekonomisinin birinci üretiminin hamıdır, hasıdır, esasıdır, temelidir. Tüm sektörler sanayi sektörü, sanayinin bir üst sektörü endüstri sektörü, endüstrinin bir üst kademesi hizmetler sektörü tümü bu iki temel üzerine oturur. Bunlar varsa sanayisi, endüstrisi, hizmeti güçlü bir alt yapısı vardır. Yani ürettirmeliyiz biz üretmeliyiz. Üretirken nitelikli üretmeliyiz. Şimdi birde cesarete gelmişiz demişiz ki biz bu yarı açık ve açık alan ahırları yaptırırsak hastalıklardan ani bir şekilde kurtulacağız. Ne demek hastalıktan ari biliyor musunuz? Danimarka’da çiçek hastalığının son çıkış tarihi 1890. Avrupa’nın aklında böyle bir şey yok. Biz şu an halen boğuşuyoruz, hastalık nedir derseniz? Eğer bir gün gelirse sizlerin de dizlerine vuracak tüberküloz, brusella, Allah korusun. O bakımdan diyoruz ki yarı açık ve açık işletmeler yaparsanız ey çiftçilerimiz hastalıktan ari belgesi vereceğiz. Kazancınızı ikiye katlattıracağız, bundan sonra geliriniz çok daha konforlu olacak. Üstüne üstlük de insanoğlu sağlıklı olacak. Çünkü şaptan, bruselladan, tüberkülozdan diğer bütün hastalıklardan ari bir hayvandan süt içeceğiz. Bunlar için uğraşıyoruz ama gittiğimiz mesafe bir arpa boyu. Ondan dolayı koştuk geldik buraya. Ya medet diyoruz sizlere. Bu kalkınma hamlesini, bu önemli konunun Allah aşkına bakın nasıl bir destek verebilecekseniz duyarlılığınıza ihtiyacımız var. Ben büyükşehir belediye başkanıma ve daire başkanıma çok çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun onlarla konuşuyoruz. Bugünkü toplantıyı son altı ayın en önemli en kıymetli toplantısı olarak görüyorum. Çok toplantılara girdik, belki bir şey çıkar ümidi ile ama çok kıymetli ve değerli görüyorum.” Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun da, konuşmasında, yürütülen çalışmalarla Konya’nın imarının yapıldığını belirterek,“Konya’nın 1/100 binden sonra 1/25 bin ve artık 1/5 binlik imarı derken devam edecek inşallah. Tabi biz Beyşehir ölçeğine gelirsek geçmiş dönemde bazı imarla ilgili sıkıntılar yaşanmış. Bundan sonra inşallah profesyonel desteklerle birlikte bir düzene oturacağını ümit ediyoruz. Dün imar planını konuştuk, bugün imar planına dayalı tarım ve hayvancılık alanında ki sıkıntıları konuşacağız. Hedefimiz tek ve yatırımcının önünü ve ufkunu açmak. Beyşehir Belediyesi olarak veya belediyelerin ortak düşüncesi yatırımcının önünü açma noktasındadır ama bazı problemler yaşanabilecektir. Bu problemleri karşılıklı istişarelerle çözmek istiyoruz. Dertlerin çözümü için buradayız, inşallah ortak bir çözüm yolu buluruz diye düşünüyorum” dedi. Toplantının kalan kısmında ise katılımcılar kırsal alanlardaki tarımsal ve hayvancılıkla ilgili yaşanan imar konularıyla ilgili sıkıntı ve sorunlar konusunda düşüncelerini dile getirirken, çözüm önerileri üzerinde görüş alışverişinde bulundular. |