Geleneksel gıda üretiminin desteklenmesi, vatandaşların geleneksel gıda tüketmelerinin teşvik edilmesi için Araştırma Önergesini meclis gündemine taşıyan MHP Konya Milletvekili Esin Kara, “Beslenme toplum açısından önemli bir unsur olup, toplumsal beslenme amacıyla üretilen tarımsal ve hayvansal ürünler ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Ülkemizin sahip olduğu tarımsal ve hayvansal üretim çeşitliliği, iklim yapısı, coğrafi konum ve kültürel miras geleneksel gıdalarında çeşitliliğini artırmaktadır. Ancak nüfusun artmasıyla gıda ürünlerine olan talepte artmakta ve gıda üretiminde teknoloji kullanımı gittikçe ön plana çıkmaktadır. Gıda üretiminde yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte üretimde gıda katkı maddeleri kullanımı artışı ve geleneksel yöntemlerle üretilen gıda sayısında azalma yaşanmaktadır.

Geleneksel gıdalar gastronomik mirasın bir parçası olup, nesilden nesile aktarılan ve hileli üretim olmaksızın geleneksel bileşim veya üretim metoduyla üretilerek yöresine has özellikleriyle diğer gıdalardan ayrılan, belirli bir alan, bölge veya ülke ile ilişkilendirilen ürünler olarak tanımlanmaktadır. Geleneksel gıdalar coğrafi açıdan bir bölgeye veya yöreye özgü, kalitesini bölge veya yörenin doğal koşullarının belirlediği, üretim metodlarını bilgi, deneyim ve geleneklerden alan, üretiminde bölgenin hammadde ve üretim girdileri kullanılan ürünler olarak ifade edilmektedir.” dedi.

KATKI MADDESİ İÇEREN GIDALAR TÜKETİLMESİN

Geleneksel gıda üreticilerinin desteklenmesi, geleneksel gıda üretim süreçlerinin iyileştirilmesi ve tüketicilerin bu ürünleri tercih etmesine yönelik tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerinin yaygınlaştırılması gerekmektedir diyen Kara şöyle konuştu; “Türkiye’de geleneksel gıdalarla ilgili mevzuat 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’yle ortaya koyulmuştur. Geleneksel gıdalar mikrobiyolojik tehlikelere karşı güvenli olmalarının yanı sıra az işlem görmüş olmaları, koruyucu madde içermemeleri, yüksek besin içeriğine sahip ve lezzet olarak değerli ürünler olmaları nedenleriyle dünya pazarında talep görmektedir. Ülkemizde var olan kültür ve gelenek zenginliği ile hem iç pazarda bulunan hem de dünya pazarında bulunan tüketicinin arzu ettiği güvenli gıdayı daha az işlenmiş ve az katkı maddesi içerecek şekilde elde edilmesine olanak sağlamaktadır. Aynı zamanda ülkemizde bu ürünlerin üretimi sırasında kullanımı yasaklanan gıda katkı maddeleri “Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkıları Maddeleri Yönetmeliği” kapsamında yer almaktadır.

Ülkemizin kıtalar arası geçiş bölgesi olması ve iklim şartlarının çeşitliliği nedeniyle tarım ve hayvancılık olanakları oldukça çeşitlilik göstermektedir. Bu sebeple geleneksel ürün çeşidi de bu oranda paralellik arz etmektedir. Geleneksel ürünler hem sağlıklı nesillerin yetişmesi hem de var olan kültür mirasımızın yok olmaması açısından önem arz etmektedir. Gelecek nesillerimizin atalarımızın tükettiği besinleri tanımaları, tüketmeleri ve kendilerinden sonra gelecek olan nesillere aktarmaları yalnızca beslenme temelinde değerlendirilememeli her manada kültürel aktarımın sağlanması açısından konu ele alınmalıdır.” dedi.