BEYŞEHİR - Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan ve bünyesinde irili ufaklı 33 adanın yer aldığı Beyşehir Gölü kıyıları, son yıllarda sportif amatör avcılarının gözde bir uğrak yeri haline geldi. Hatta, bu yıl ilk kez geçtiğimiz günlerde Beyşehir Gölü kıyıları olta avcılarının sudak balığı avı yaparak yarıştığı ulusal çapta bir etkinliğe evsahipliği yaptı.   

AVRASYA Amatör ve Sportif Olta Balıkçılığı Federasyonu Başkanı İlhan Bal, yaptığı açıklamada, geçtiğimiz yıllarda Beyşehir Gölü’nün etrafında sadece iki alanda sportif amatör olta avcılığına izin verilirken,  daha sonraki süreçte yaptıkları girişimler sonucu avcılığa tahsis edilen kıyı alanların sayısının arttığına dikkati çekerek, “Bu konuda hem Su Ürünleri Kooperatiflerimiz, hem de Tarım ve Orman İl ve İlçe Müdürlüğümüzden bu alan miktarının artırılmasını istedik, mevcut alanların avcılarımıza yeterli gelmediğini dile getirdik. Sağolsunlar bu konuda uygun görüş bildirdiler ve gölün büyük bir kıyı şeridinde olta balıkçılığına tahsis edilen yerlerin sayısı arttı; 2’den 9’a çıktı. Öncelikle bundan duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyorum” dedi.

Bal, ancak sportif olta avcılığı derneklerine üye olan aralarında birçok kişinin amatörün biraz üst diliminde, daha profesyonelce bu işi yaptığını vurgulayarak, onların Beyşehir Gölü’nün bazı adalarının da amatör olta avcılığına açılmasını istediklerini söyledi.

Bu durumun özellikle can güvenliği başta olmak üzere birtakım sıkıntılarının olabileceğini bunu kabul ettiklerini ancak Türkiye’nin birçok ilinde de göl yüzeyinde, adalarda amatör avcılığın yaygın olarak yapıldığını hatırlatan Bal, Atatürk Barajı’nı bu konuda örnek gösterirken, şunları kaydetti: “Olta avcılarımızın bu konuda yoğun bir talebi sözkonusu. Biz de bu anlamda İl Müdürlüğümüzden şunu istiyoruz, göldeki birkaç adada amatör olta balıkçılığına izin verilsin, bakılsın. Eğer bir usulsüzlüğe rastlanmaz ise adalarda uygun görülen kısımlar olta balıkçılığına açılsın. Biz oltacılık kisvesi altına sığınan ve ‘bohçacı’ olarak nitelendirdiğimiz kişilerin yasa dışı faaliyetlerine de karşıyız. Çünkü, bu işi meslek edinen, ticari olarak bu balıkçılıktan para kazanan insanlarla dönem dönem bizleri karşı karşıya getirebiliyorlar. Ağlarına zarar veriyorlar, limitler dahilinde avcılığın ötesine çıkabiliyorlar. Biz bu insanların davranışlarını tasvip etmemekle birlikte, içimizden uzaklaştırmaya çalışıyoruz. Derneğimizin amaçları da bu zaten; yani kanun ne diyorsa, tebliğler ne diyorsa insanları o şekilde avlanmaya teşvik etmeye çalışıyoruz. Bu anlamda göl üzerindeki bazı adaların olta avcılığına açılması konusundaki taleplerimizin yeniden değerlendirilerek gözden geçirilmesini istiyoruz.”