BEYŞEHİR - Beyşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ve bu yıl 15’incisi düzenlenen Uluslararası Göl Festivali, Anıt meydanında başlayan ve festival alanına kadar devam eden mehteran takımının çaldığı marşlar eşliğinde kortej yürüyüşü ile başladı.

Festivalin protokol konuşmaları bölümünde kürsüye gelen Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, bu yıl göl festivaline neden 15’incisi dendiğine açıklık getirdi, bundaki maksadını anlattı. Bayındır, “12 idi, niye 15 oldu onu söyleyeyim; evet daha önce bizim mütevazi biçimde yine bu kültürparkın bünyesinde yapmış olduğumuz festival iki tane oldu ama,  bir de hatırası bakımından bir gün yine hayat bulacağı inancıyla bizim Yaka Manastır’da Rahmetli Türkeş’in  ‘gidin Türk boylarının olduğu yerde yapacağım Anadolu kurultayını hazırlayın, geleceğim’  dediği ve üçünde de bizzat bulunduğu için, mekanı cennet olsun. Ve vefatının hemen akabinde Genel Başkan Devlet Bahçeli Bey’in burada yapmış olduğu bir kurultayı da bunun içine alarak 15 dedik arkadaşlar, manası bu, kendimize bir pay çıkarmak değildi maksadımız” dedi.

Konuşmasında, birlik ve beraberlik mesajları veren, günün birlik olma zamanı olduğunu ifade eden Başkan Bayındır,  “Gün bir olma, bütün olma günüdür, bu bir kader,  bu bir dönüm noktasıdır, ben bugün varım, yarın yokum ama Beyşehir daima olacaktır,  bu duygular içinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Beyşehirliler’in iyilik bilen kadirşinas insanlar olduğunu konuşmasında vurgulayan Bayındır, Beyşehir’e geçmişte belediye başkanı olduğu dönemlerden bugüne hizmet eden eski yeni tüm siyasetçilere şükran borçlu olduklarını dile getirdi.

Konuşmasında, 31 Mart’ı artık geçmişte bıraktıklarının bir kez daha altını çizen Bayındır, şöyle devam etti:  “Bizim filizlerimiz, bizim büyüklerimiz, bizim kollarımız…  Bizler birimiz parti başkanı oluruz, birimiz belediye başkanı oluruz, birimiz oda dernek başkanı oluruz, birimiz Ankara’da vekil  oluruz, bunlar kaderdir, Amentüye inancı olanların  yaşayacağı şeylerdir. Bu nedenle biz 31 Mart’ı orada bıraktık,  ey Beyşehirli bunu demeye çalışıyorum. Aramıza sakın nifak sokmasın kimse, öyle birileri yok da, bir ihtimal diye söylüyorum.  Biz biriz, bütünüz,  elbette siyasal ayrılıklarımız olacak,  siyasi rekabetlerimiz olacak. Elbette günü geldiği zaman,  Beyşehir dendiği zaman gerisi teferruat olacak diyerek ben sözü bu bölümden şuraya getirmek istiyorum.  Muradınız benim değil, bizim Beyşehirlinin muradı. 1991 yılında sayın Ali Günaydın’ın milletvekili adaylığınd köprübaşı,  hemen şuracıkta,  Beyşehir halkına demiştim ki;  bu şehrin kaderi Gembos’a bağlı,  bu şehrin kaderi Antalya’dan Taşağıl’dan, Kesikbeli’nden geçerek Eynif ovası,  Dalgakıran ovası,  Derebucak Gembos Ovası, Adaköy, Derebucak Boğazı, Akçabelen velhasıl Yeşildağ geçidi… Beyşehir’e geldiği zaman Gençlik Spor İzcilik Kamp merkezinin bizim Dilayla dediğimiz yerin  rampasından, Beyşehir’e baktığınız zaman  önünüzde bir harika çıkıyor,  renkten renge giren,  gözleri doyuran, gözleri yormayan, renk cümbüşünü güneşin ışınlarıyla  değiştiren  Beyşehir Gölü  ve onun kenarında  bir Beyşehir…  Ben sabahın 04.30’undan gecenin 01’ine kadar bunu düşünerek yaşıyorum, bunu düşünmeye devam edeceğim. Gembos yolu,  Allah razı olsun mevcut hükümetten,  sayın cumhurbaşkanından ve gelmiş geçmiş tüm bakanlardan Allah razı olsun. Tünel bitti,  aşağıda 6 kilometrelik bir viyadük bölümü kaldı,  inşallah 2020’de açılırsa,  hepimiz,  bütün yönetenler,  sayın vekillerim,  sayın arkadaşlarım,  ilçe başkanlarım,  oda dernek başkanlarım,  sayın bakanım,  devletimin en üst düzeydeki tüm herkese buradan sesleniyorum, bu masmavi gölün hakkını vermek boynumuzun borcu diyorum, boynumuzun borcu olmaya da devam edecek diyorum.

“HESKESTEN DESTEK İSTİYORUM”

Zira, Allahü Teala,  hiçbir şeyi esirgememiş bizden… Alın demiş;  mavi mi istiyorsunuz, burada, yeşil mi istiyorsunuz burada,  dağ mı istiyorsunuz orada… Demek istediğim ben 5 yıllığına bu şehre belediye başkanı oldum, el birlik olalım, yumruk olalım,  inanın başarılar hepinizin olsun, kusurlar benim olsun diyorum.  Allah şehrime yardımcı olsun diyorum,  herkesten destek istiyorum,  bu şehri severek yaşayalım,  o yukarıdan çıktığınızda gördüğünüz manzaranın sağına oteller bölgesini, ortasındaki yeşil alana havuz gibi birikmiş kamışların yükseldiği ortadaki alanı millet bahçesi yapalım diyorum, aşağıya doğru gelin sosyal donatıları yüksek yapılar yapalım, ama şu kıyıdaki sazı,  şu kıyıdaki kötü görüntüyü ortadan kaldıralım diyorum. Zira ben 2020’de tünel açılacağında o tepeden itibaren o Gençlik Spor Merkezinden itibaren Yeşildağ yolundan gelirken Karaburun’u geçerken önünüze çıkacak manzarayı yarın aşağıdan gelen Beyşehir üzeri Konya,  Konya üzeri Kapadokya’ya giden turistlerin de göreceğini de biliyorum. Bu nedenle burada ben bu birliği görmüşken,  bugün biraraya gelmişken bizler buyuz işte…  ‘Mesele Beyşehir ise gerisi teferruat’ diyen bu muhterem hazirunu yakalamışken şunu demek istiyorum;  sizler değerli Beyşehirliler hiç içinizden  ‘olur mu, olmaz mı?  diye geçirmeyin.  Benim kitabımda olmaz kavramı ancak uyursak,  ancak ölürsek, ancak damarlardaki kan durursa mümkündür.  Ben inat da bir adamım, keçi gibi de inadım var, uyumam,  uyumam, uyumam,  uyutmam… Bu duygularla değerli vekillerim hoşgörünüze sığınıyorum, sizler bizim evlatlarımızsınız, sizler bizim dallarımızsınız, sizler bizim uzayan kollarımızsınız, sizler bizim yumruğumuzsunuz,  yumruğu Beyşehir için vurduğunuzu biliyorum ve ben sizlerden daha farklı bir şey istiyorum.  Beyşehir’i 2020’de açılacak o tünelin içinden hücum edecek olan trafiğin önünde hazırlıklı olmaya davet ediyorum ve bütün arkadaşların huzurunda buraya kadar geldiniz, şeref verdiniz, yalnız bırakmadınız,  Beyşehir sevgisi işte bu diyorum,  var olun, sağolun, Allah’a emanet olun, inşallah muradımıza ereriz, inşallah hedeflerimize varırız.”

AK Parti Konya Milletvekili Gülay Samancı, CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener ve İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş’un yaptığı konuşmaların ardından festival kapsamında Sevgi Adası’nda hazırlanan sanat sokağı ile yine festival alanında kurulan panayır ve fuarın açılışı gerçekleştirildi.

Festivalin ilk gününde sahneye çıkan Kafkas Halk Dansları Topluluğu gösterileri beğeniyle izlendi.   Konser bölümünde ise ünlü sanatçı Derya Uluğ sahne aldı. “Sürgün aşkımız”, “Nabız 180”, “Okyanus” ve “Ne münasebet”in de aralarında olduğu sevilen birçok şarkısını seslendiren Uluğ Beyşehirliler’i coşturdu.

Belediye Başkanı Adil Bayındır, genç sanatçıya konser programının ardından Beyşehir’in tarihi ve doğal güzelliklerini de yansıtan kendi fotoğrafının yer aldığı özel bir tabloyu hediye etti, plaket takdim etti.