BEYŞEHİR - İstanbul’dan bisikletleriyle ve özel olarak yaptırdıkları römorka bindirdikleri 1 yaşındaki dişi Sibirya Kurdu olan köpekleri ‘Eska’ ile Şubat ayında başlayan Türkiye turunda yaklaşık 4 bin kilometre boyunca pedal çeviren Sinan Akın ve Serdar Kepenek, Beyşehir ilçesine ulaştı.

      Beyşehir Kültür ve Turizm Derneği Derneği Bisiklet Topluluğu’nun misafir ettiği bisikletsever Sinan Akın ve Serdar Kepenek geceyi şehir merkezinde geçirdikten sonra turun kalan bölümüne devam etmek için Isparta yönüne doğru hareket etti.

       İkili, Isparta’ya hareket etmeden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, 4 ay önce başlayan Türkiye turu hikayesi hakkında bilgiler verdi. Yaklaşık 10 yıldır bisiklet sürdüğünü belirten Akın, çocukluk arkadaşı olan Serdar Kepenek’le birlikte yola çıktıklarını anlatarak, “Bugün Beyşehir’deyiz, buradan Isparta yönüne devam edeceğiz. Türkiye turu Serdar’la bizim ortak çocukluk hayalimizdi. Benim bir de ek hayalim vardı. O da bir köpek sahibi olmaktı. Önce Eska’yı sahiplendik. Sonrasında Şubat ayında İstanbul’dan yola çıkarak Trakya, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu’dan dolaşarak turumuzu sürdürüyoruz. Yaklaşık bir sene sürecek diye planlıyoruz bu turu. 4 bin kilometrenin üzerinde yol yaptık” dedi.

       “İki pedal, 4 pati” sloganıyla çıktıkları turda amaçlarının Türkiye’deki hayvan haklarına dikkat çekmek ve bisikletin de bir ulaşım aracı olduğunu herkese göstermek olduğunu belirten Akın, “Ülkemizde hayvan hakları ve bisiklet dolaşımı en hassas iki noktadan bir tanesi. Bilinçlendirilmesi gereken, anlatılması gereken, yayılması gereken iki tane mesajdan biridir diye düşünüyorum. Ülkemizde maalesef hayvanlara karşı çok ciddi bir şiddet var ve bunlar kanıtlanmış şeyler. Eğer bir hayvana zarar verebilen bir insan varsa, gerçekten bir insana da zarar verme olasılığı yüksektir bu kişinin. Yeni olan hayvan hakları yasasında da hayvanlar için bence yeterli, caydırıcı bir madde yok. İki ayın altında kalan cezalar, hepsi maddi koşullarla bırakılıyor. Hayvanlarla ilgili bir kurumun kurulması gerektiği yönünde de bir görüşümüz var. Diğer konu da, bisiklet yoları çok değerli. Bisiklet, şehrin kültürünü gösteren nadir araçlardan biridir turistler için ve turistler de bizim için çok önemlidir Türkiye’miz için. İnşallah iki konuya da dikkat çekmiş oluruz” diye konuştu.

BANKADAN KREDİ ÇEKTİLER, TUR SONUNDA MİNİ BİR BELGESEL HAZIRLAYACAKLAR

Çıktıkları Türkiye turunda bisikletlerinin arkasına taktıkları römorkun köpekleri Eska’ya yolculuk esnasında adeta bir eve dönüştüğünü de vurgulayan Akın, “Eska’mız tur esnasında çok dikkat çekiyor, sağ olsun bize bu konuda çok yardımcı oluyor. Turumuz boyunca çok olumlu tepkiler aldık. Eska da turdan memnun, tur esnasında bizlere sponsor olanlar aracılığıyla yollarda karşılaştığımız sahipsiz sokak köpeklerine de mama dağıtıyoruz. Bu tura çıkmadan önce bir miktar birikim yaparken, küçük de olsa bir banka kredisi kullandık. Giderlerimiz çok fazla yüksek, o yüzden bu çocukluk hayalimizi daha fazla ertelemeyelim diye bu yola başvurmak zorunda kaldık. Tur esnasında yolculuğumuzu kamera çekimleri ile de görüntülüyoruz. Turun sonunda küçük bir belgesel yapma niyetimiz var. Tur esnasında sponsor desteği devam ederse inşallah hedefimize amacımıza ulaşmayı umuyoruz. Türkiye turu sayesinde Türkiye’nin hiç görmediğimiz illerini de görmüş, insanları tanımış oluyoruz” dedi.

        Bisikletsever Akın Kepenek de, Türkiye turunun bundan sonraki bölümünde yaklaşık 8 bin kilometrelik yolları daha olduğunu dile getirerek, “Doğu ortalama 6-7 bin kilometre. İç Anadolu kaldı, şu an Akdeniz, Ege bitti. Marmara da bitti sayılır. İç Anadolu’yu gezeceğiz. Ortalama bin kilometre kadar ondan sonra doğuya gideceğiz” dedi.

        Tur rotasıyla ilgili olarak Trakya’dan başladıklarını İstanbul, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir, İzmir’den sonra sahil yolunu takip ederek Antalya’ya kadar geldiklerini ve oradan Kahramanmaraş ve Kayseri’den sonra Aksaray, Nevşehir, Niğde ve Konya’ya ulaştıklarını anlatan Kepenek, “Buradan ise Isparta ve Burdur oradan Denizli ve Eskişehir taraflarına gideceğiz. Rotamız sürekli değişiyor yol ve hava durumuna göre. O yüzden sabit bir rotamız olmuyor. Yollarda ilginç anılarla karşılaşıyoruz. Birkaç kez terörist sandılar köylerde. Bizi çok iyi karşılayıp misafir edenler de oluyor, kötü karşılayanlar da oluyor. Bu şekilde yolumuza devam ediyoruz. Günlük yeme içme masrafımız 35-40 lira civarında, bazen de bu  miktar değişebiliyor. Genelde sabah 08.00 gibi yola çıkıyoruz, akşam 19.00’a kadar hava kararana kadar pedal çeviriyoruz. Günlük ortalama bu 85 kilometre oluyor. Aylık ortalama bin 300 kilometreye denk geliyor. Beyşehir molamızda bizi misafir eden Beyşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Sosyal Etkinlikler Sorumlusu ve Beyşehir Kültür ve Turizm Derneği  Başkanımız Mustafa Büyükkafalı Bey ile Beyşehir Bisiklet Topluluğu’na da teşekkür ediyoruz.”