Haber Detayı
23 Eylül 2010 - Perşembe 00:27 Bu haber 4270 kez okundu
 
Onlara minnettarız
Arşiv Haberi
Onlara minnettarız

                 BEYŞEHİR-Vatanı korumak ve savunmak için cephede düşmanla, iç güvenlik bölgelerinde ise teröristlerle girdiği mücadele sonunda gazilik ünvanına hak kazanan Beyşehirli gaziler, bu mertebeye ulaşmanın haklı gurur ve onurunu yaşıyor.             Beyşehirli gazi ve şehit yakınları, 19 Eylül Gaziler günü nedeniyle Anıt Alanı’nda yapılan törene katıldı. Törenden sonra Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın bahçesinde Beyşehir protokolü ile sohbet edip dertleşen gazi ve şehit yakınları, böylesine önemli bir günde unutulmadıkları için mutlu olduklarını belirttiler.             “GÖREV VERİRLERSE CANIMIZI SEVE SEVE VERMEYE HAZIRIZ”             Mehmet Akif Ersoy Parkı’nda gaziler ile şehit yakınları onuruna verilen yemeğe de katılan gazi ve şehit yakınları, ulaştıkları bu mertebenin kendilerine büyük bir onur yaşattığını dile getirirken, vatanı korumak için gerekirse yine canlarını seve seve vermeye hazır olduklarını kaydettiler.             19 Eylül Gaziler Günü’nde İlçe Kaymakamı Cumali Atilla tarafından kendisine gazilik rozeti takılan Ahmet Taşkın, bu onuru ömür boyu taşıyacağı için oldukça mutlu olduğunu söyledi.             “VATANDAŞLARIMIZIN BÖYLE GÜNLERDE ARAMIZDA OLMASINI İSTİYORUZ”             Gaziler günü etkinliklerinin ardından Beyşehir Göl Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Beyşehirli gazi ve şehit yakınları, böyle günlerde devletin kurumlarından gördükleri ilgi ve alakayı vatandaşlardan da görmek istediklerini belirtti.             2007 yılında vatani görevini er olarak yaparken Bingöl kırsalında gerçekleştirilen bir operasyon esnasında, el bombasının patlaması sonucu ağır yaralandığını, bir arkadaşının ise şehitlik mertebesine ulaştığını dile getiren Ahmet Taşkın, şu bilgileri verdi:             “Operasyonda en ağır yaralananlardan biri de bendim. Tedavim yaklaşık 6 ay sürdü. Ankara GATA’da sağlığıma yeniden kavuştum. Ama sağ gözümü kaybettim. Beynimde şarapnel parçaları var, kolumda ise uyuşukluklar oluşuyor.Gaziler günü benim için ayrı bir önem taşıyor. Gazilik ünvanı ise ayrı bir onur ve gurur. Bu mertebeye ulaşmak herkese nasip olmaz.”             “GAZİLER GÜNÜ’NÜN YERİ BİZDE AYRI”             Gaziler günü etkinliğine katılan bir başka isim olan Beyşehirli gazi Mehmet Yıldırır da, Gaziler Günü’nün kendisinde çok özel bir yeri olduğunu söyledi.             Beyşehir’in Esence Köyü’nde 1970 yılında dünyaya geldiğini belirten Yıldırır, 1992 yılında ise vatani görevini yapmak üzere asker ocağına gittiğini söyledi. Terhisine 5 gün kala Batman Sason kırsalında görev yaparken yaralandığını belirten Yıldırır, şunları kaydetti:             “Ben vatani görevime başladığımda askerlik süresi 15 aydı. Daha sonra askerliğimiz 4 ay uzadı. Yani 19 ay görev yaptım. Görevimin bitmesine 5 gün kala Sason kırsalında yaralandım. İki aydan fazla Diyarbakır’daki hastanede yattım. GATA’da tedavi gördüm. Devletimiz daha sonra,  terörle mücadelede yaralandığımız için emekliye ayırdı. Türkiye’de bulunan bütün gazilerimizin belli bir amaç uğruna gazi olduklarından hiç şüphemiz yok. Biz vatani görevimizi yapmaya giderken, sadece görevimizi düşündük. Vatan ve millet adına gitmiştik ama şartlar bizi böyle bir durumla karşı karşıya bıraktı. Orada şu an görev yapan arkadaşlarımın da bizler gibi en iyi şekilde görevini yaptığına inanıyorum.  Onlara şu mesajı vermek istiyorum. Velev ki gazi ya da şehit olursanız,  devletimiz onlara ve yakınlarına çok iyi sahip çıkıyor. Mülki amirlerimiz, komutanlarımız adeta üzerimize titriyor. Devletin arkalarında olduğunu unutmasınlar.  Gaziler Günü’nde bir gün de olsa hepimizin düşünülmesi, hatırlanması, ziyaretlerde bulunulması bizleri sadece onurlandırıyor, gururlandırıyor. Unutulmadığımızı anlıyoruz. Yoksa bizim maddi hiçbir beklenti içerisinde olmadığımızı milletimiz de biliyor.”             Yıldırır, son dönemde terör olaylarının arttığına da dikkat çekerken, vatanı uğrunda teröristlere karşı mücadele veren Mehmetçikler ile komutanlarına başarı dileğinde de bulundu.             “VATANIN BİR KARIŞ TOPRAĞI DAHİ UCUZCA VERİLMEZ”             Beyşehirli bir başka gazi Mustafa Navruz ise, 1996 yılında acemi birliğini Isparta Dağ Komando Okulu’nda tamamladıktan sonra Şemdinli 3.Dağ Komando Birliği’nde görev yapmaya başladığını, Irak sınırındaki Çukurca kırsalında bir operasyon sırasında mayına basarak yaralandığını ve ardından gazilik ünvanına hak kazandığını söyledi.             Gazi olmasından dolayı gururlu olduğunu belirten Navruz “En önemlisi de bu. Neden derseniz; Allah vatanı koruma görevi verdi bizlere. Ya şehitlik, ya gazilik rütbesi. Bize de gazilik rütbesi düştü şükürler olsun. Şimdi oralarda askerlik görevini yapan arkadaşlarıma da sabırlar diliyorum.”dedi. Navruz, yaşadığı Beyşehir’den teröristlere de seslenirken, silahlarını bırakması tavsiyesinde bulundu. Terörün sonunun olmadığını vurgulayan Navruz, “Ellerine hiçbir şey geçmeyecek. Benim buradan onlara tek bir çağrım var; bu iş amaçsız bir iş. Silahlarını bırakıp teslim olsunlar. Bu vatanin bir karış toprağı dahi öyle ucuzca verilmez.  Türkiye’de bu millet olduğu sürece kolay kolay pes etmeyiz. Çünkü, atalarımız bu uğurda canlarını hiçe saymış. Terörist nedir ki. Gaziler gününde onlara bu mesajı göndermek istiyorum.”             “CANIMI VERMEK İSTİYORDUM, BACAĞIM NASİP OLDU”             Beyşehirli gazi Mustafa Şengül ise, 1993 yılında Manisa Jandarma Komando Birliği’nde acemi askerliğini tamamladıktan sonra Siirt’in Pervari İlçesi Okçular bölgesinde görev aldığını belirterek, “Burada sınır ötesi harekatı esnasında mayına bastım. 1994 yılında bu yüzden yaralanarak sol bacağımı kaybettim. Vatan için canımı vermek istiyordum ama bacağım nasip oldu.”diye konuştu.             Gaziler gününde tüm gazilerin gününü kutladığını belirten Şengül, şehit yakınlarına da sabırlar diledi. İç güvenlik bölgesinde görev yapan Mehmetçiklere de başarı temennisinde bulunan Şengül, “Bu terör belasının bir gün biteceğine inanıyorum. Artık bitmesi de gerekiyor” dedi.             “TERÖR, 30 YILLIK MESELEMİZ”             Beyşehirli gazilerden Rasık Can ise, 1991 yılında polis memuru olarak devlette göreve başladığını belirterek, “Burada terörle mücadele bölümlerimde çalıştım. 5 yıl görev yaptıktan sonra vatani görev nedeniyle askere gittim. Yine terörle mücadele ederken yaralandım.”dedi.             Halen Gölyaka beldesinde ikamet ettiğini belirten Can, kendisini gazilik ünvanına taşıyan yaşam mücadelesi hakkında şu bilgileri verdi:             “1995 yılının 8 Temmuz tarihinde, Kuzey Irak bölgesinde girdiğimiz operasyonda sızma harekatı gerçekleştirirken ağır yaralandım. GATA’da bir süre tedavi gördükten sonra tekrar polis memuru olarak görev yapmaya başladım. 1996 yılında ise polislik mesleğine veda ederek malülen emekliye ayrıldım.”diye konuştu.             19 Eylül’de yapılan gaziler günü etkinliklerinin, kendisini yeniden o günlere döndürdüğünü anlatan Can, “Devletimizin bu anlamda bizlere gazi olarak sahip çıkması sevindirici bir durum. O yüzden, her yıl bu etkinliklere katılıyoruz. Bizleri hatırladığı için devlet yetkililerine teşekkür ediyorum.”dedi. Can, terör olaylarının son zamanlarda artması ile ilgili ise şu değerlendirmelerde bulundu:             “Terör olayları son dönemde yine arttı. 1984’den bu yana terör olayları etkin bir şekilde devam ediyor. Zaman zaman kesiliyor, zaman zaman da şiddetlenerek yeniden ortaya çıkıyor. Bu Türkiye’nin 30 yıldır süren bir meselesi. Bu meselede tabiî ki dış güçlerin etkisi var. İçeride oynadıkları oyunlar var. Ama devletimiz güçlüdür ve bunların da üstesinden gelecektir. Buna yürekten inanıyorum.”             ORMANCI GAZİ UZMAN ÇAVUŞ             Doğanhisar ilçesinde doğmasına rağmen halen Beyşehir Orman İşletmesi’nde işçi olarak görev yapan gazi Adil Göçmen ise, uzman çavuş olarak görev yaparken mayına basarak yaralanmış. 1993 yılında Adapazarı’nda görev yaparken, iç güvenlik harekatına katılarak Şırnak Uludere’deki Andaç karakolu bölgesine göreve gittiklerini anlatan Göçmen, “Gittiğimiz bölge Irak sınırı idi. Meşhur Serin Vadisi’nin Ömerlı sırtlarında pusu görevi icra ederken 3 Eylül’de teröristlerin yoğun ateşine maruz kaldık. Bu bölgede düzenlenen operasyonda yola döşenen mayına bir askerimiz bastı. O şehit düşerken, fırlayan taş parçaları benim gözüme isabet etti. Bizi helikopterle hastaneye kaldırdılar. 2 şehit vermiştik, 16 da yaralımız vardı. Diyarbakır’daki hastanede 28 gün boyunca tedavi gördüm. 45 günlük hava değişiminden sonra GATA’ta yeniden tedavi gördüm. Ardından bir süre daha geri hizmette çalıştıktan sonra 1999 yılında ordudan malülen emekliye ayrıldım. Sonrasında şimdi özelleşen Etibank’ta bir süre çalıştım. Şimdi ise Orman İşletmesi’nde gazi işçi statüsünde çalışıyorum.”             KIBRIS GAZİSİ: “O GÜNLERİ HATIRLAMAK BİLE İSTEMİYORUM”             Törene katılan Beyşehirli gaziler arasında bir de Kıbrıs gazisi yer aldı. Çiftlik Köyü doğumlu olan Mehmet Kılıç, 1974 yılında Türkiye’nin başlattığı Kıbrıs barış harekatına katıldığını belirterek, “O günleri hatırlamak bile istemiyorum. Çünkü, şuurum kayboluyor”diye konuştu.             Kıbrıs gazisi olarak emekli olup maaşa bağlandığını vurgulayan Kılıç, kendisine şeref madalyasının verileceğinin belirtilmesine rağmen henüz kavuşamadığını dile getirdi. Sabırsızlıkla madalyanın verileceği günü beklediğini kaydeden Kılıç, “Madalya verilecek dendi ama hala alamadık. Şu anda çalışmıyorum. 350 liralık maaşla aylık bağladılar. Bir de sağlık hizmetlerinden istifade ediyorum.”şeklinde konuştu.             Kılıç, vatani görevini yapan Mehmetçiklere de görevlerinde başarı temennisinde bulundu.             ESENCE KASABASI’NDA OTURAN BİR ŞEHİT BABASI             Gazilerin arasında Beyşehir’de yaşayan bir şehit yakını da yer alıyordu. “Ben şehit babasıyım” diyerek söze başlayan Davut Meral, halen Esence Kasabası’nda ikamet ettiğini belirtirken, şunları anlattı:  “Oğlumu kaybettim. Diyarbakır Lice’de vatani görevini yapıyordu. 1996’da şehit düştü. O tarihte bir çatışmada 27 şehit birden vermiştik.”                                                                                                                                           ALİ RIZA ÖNSES      
Kaynak: Editör:
Etiketler: onlara, minnettarız
Yorumlar
Haber Yazılımı