Haber Detayı
02 Şubat 2021 - Salı 10:32 Bu haber 5945 kez okundu
 
Beyşehir'e "müze" talebi
BEYŞEHİR - Beyşehir ve Yöresi Tarih, Kültür ve Turizm Mirasını Koruma-Tanıtma Platformu Başkanı, Tarihçi Prof.Dr.Hüseyin Muşmal, Beyşehir'e bir müze kazandırılması için platform olarak sanal ortamda bir imza kampanyası başlattıklarını söyledi.
Eğitim-Kültür Haberi
Beyşehir'e

BEYŞEHİR - Beyşehir ve Yöresi Tarih, Kültür ve Turizm Mirasını Koruma-Tanıtma Platformu Başkanı, Tarihçi Prof.Dr.Hüseyin Muşmal, Beyşehir'e bir müze kazandırılması için platform olarak sanal ortamda bir imza kampanyası başlattıklarını söyledi.

Prof.Dr.Muşmal, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Tarihi süreçten günümüze kadar ulaşmış olan Beyşehir'deki eserlerin korunması, bizim en başta gelen görevimizdir" ifadelerini kullandı.

Beyşehir merkezinde yer alan park ve bahçelerde ve Eşrefoğlu Külliyesi içerisindeki çeşitli alanlarda Roma-Bizans, Selçuklu, beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda taş eser bulunduğunu hatırlatan Prof.Dr.Muşmal, bu taş eserlerin önemli bir kısmının açık alanlarda, parklarda ya da bahçelerde korumadan uzak sağa sola serpiştirilmiş şekilde, hava koşulları, hayvan ve insanların tahribi gibi dış etkilere açık durumda olduğunu vurgulayarak, "Eserlerin önemli bir kısmı Türkçe kitabelere sahip olmasına rağmen, içlerindeki bazı sanduka ve mezar taşlarında Arapça-Farsça şiirler, Kuran-ı Kerim’den ayet ve sureler bulunmaktadır.

Bu eserler sadece üzerindeki yazıların mukaddesatı nedeniyle değil, aynı zamanda süsleme ve biçim özellikleri, ait oldukları döneme dair tarihsel şahitlikleri ve değerleri ile bugün ki vaziyetlerinde gelişigüzel bir şekilde korunmasız ve güvenliksiz bırakılmayacak kadar önemlidir" dedi.

Beyşehir ilçesi dahilindeki kültür varlıklarının korunması ve ilçede özgün kentsel ve kırsal kültürün muhafaza edilmesi için en kısa zamanda bir müzenin kurulması veya uygun koruma şartlarının oluşturulmasının gerekmekte olduğuna vurgu yapan Prof.Dr.Muşmal, şunları kaydetti: "Yaklaşık 7 yıldır, gerek basın yoluyla ve gerekse çeşitli konferans, söyleşi ve imza günlerimde Beyşehir’de bir müze kurulmasının gereğini ısrarla dile getirmekteyim. Ancak biliyorum ki Beyşehir'deki müze açılması konusundaki mücadele hiç de yeni değil, bu 1980'li yıllardan itibaren süregelen bir mücadeledir.

Dönemin Beyşehir gazetelerinde uzun yıllar önce de Beyşehir’de bir müze açılması yönündeki talepleri içeren pek çok kayda rastlamıştım. Aslında Beyşehir’le ilgili yıllar önce yazılmış bazı eserlerde, 1934 yılında M. Memduh Yavuz, 1960'lı yıllarda İbrahim Hakkı Konyalı gibi araştırmacılar da eserlerinde Beyşehir'e bir müze açılması yolunda temennilerini ifade etmişlerdir.

Bizler de akademik çalışmalarımızda bu hususlara yıllardır dikkat çekiyoruz. Bu çerçevede Beyşehir’le ilgili çok sayıda yayın üretmiş ve tespit ettiğimiz sanduka ve mezar taşlarını bir dilbilimci ve bir sanat tarihçi arkadaşımızla 6-7 yayın yapmak suretiyle, bir bakıma bu eserlerin envanterini çıkarmış ve literatüre de kazandırmış olduk.

Tarihî süreçten günümüze kadar ulaşmış olan Beyşehir’deki eserlerin korunması, bizim en başta gelen görevimizdir. Zira bu, ülkemizi Türk-İslam yurdu yapan, şehrimizi inşa ve imar eden ecdadımıza olduğu gibi, aynı oranda gelecek nesillere bırakmak adına ödemek zorunda olduğumuz borcumuzdur. Beyşehir’de kurulacak bir müze, başta sağda solda kaderine terk edilmiş çok sayıda eserin kurtulmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına imkân tanıyacaktır.

Sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda çok sayıda etki uyandıracak olan bu girişim, ayrıca Beyşehir Kültür ve Turizmine de hizmet edecektir.

Beyşehir’e gelen yerli ve yabancı turistler müzeyi gezerek, bölgede daha fazla vakit geçirecek, bu durum Beyşehir hakkında ilgiyi artıracak, belki de insanların konaklama ihtiyacını da doğuracaktır. Müzenin kurulmasına kadar geçecek olan sürede Beyşehir’in tarihsel ve kültürel yapısına uygun nitelikte olmak üzere, mevcut eserlerin sergi ve teşhir şartlarına uygun, yani müze olmaya elverişli, daha korunaklı üstü kapalı, emniyeti alınmış tarihî yapılara taşınması da mümkündür.

İçerişehir Mahallesi içinde bulunan İsmail Ağa Medresesi veya Eşrefoğlu Bedesteni düzenlenerek Taş Eserleri Müzesi’ne dönüştürülebilir. Bunların gerçekleşmesi de bürokratik açıdan sıkıntılı oluyorsa, Hamidiye Mahallesi’nde yer alan Süleyman Efendi Konağı restore edilerek Beyşehir’e en azından bir “Kent Müzesi” veya “Bey Konağı” kazandırılabilir.Bu girişimler tek başına yeterli değilse de ecdadımızın emaneti olan eserlerin yok olmaktan kurtarılmasına hizmet edecektir."

Kaynak: (BGRT) - Beyşehir Göl Radyo Televizyonu A.Ş. Editör: BGRT
Etiketler: Beyşehir'e, "müze", talebi,
Yorumlar
Haber Yazılımı