Haber Detayı
07 Mayıs 2021 - Cuma 11:21 Bu haber 5756 kez okundu
 
Bir Zamanlar Göldü, Şimdi Büyük Ve Küçükbaş Hayvanlar Otluyor
BEYŞEHİR - Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü kıyılarında suların çekildiği alanlar son yıllarda büyük ve küçükbaş hayvanların yayılmaya başladığı birer otlakiye ve mera haline dönüştü.
Yaşam Haberi
Bir Zamanlar Göldü, Şimdi Büyük Ve Küçükbaş Hayvanlar Otluyor

BEYŞEHİR - Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü kıyılarında suların çekildiği alanlar son yıllarda büyük ve küçükbaş hayvanların yayılmaya başladığı birer otlakiye ve mera haline dönüştü.

Küresel ısınma ve kış mevsimlerindeki yetersiz yağışlar, Türkiye’nin tahıl ambarı olarak da nitelendirilen Konya Ovası başta olmak üzere, Beyşehir Gölü’nün çevresindeki Konya ve Isparta’nın ilçelerindeki ekili alanların en önemli  tarımsal sulama kaynağı durumundaki Beyşehir Gölü’nün su seviyesini de önemli ölçüde düşürdü. Gölde suyun azalmasına bağlı olarak kıyılarda yer yer çekilmeler görülürken, balçık, bataklık alanlar oluştu, insan boyunu geçen ve 4-5 metre yüksekliğe ulaşan devasa sazlıklar meydana geldi.

Bu yıl da geride kalan kış mevsimi ile bahar dönemindeki yetersiz yağışlar dolayısıyla göl suları Mayıs ayına gelinmesine rağmen istenilen ve beklenilen seviyeye ulaşamadı. Suların onlarca metre çekildiği kıyı kesimlerde bahar mevsiminde yeşeren otlarla birlikte inek, sığır, koyun ve keçi sürüleri otlatılmaya başladı. Suların çekildiği kıyıdaki göl havzasını kuşlar da terk ederken, besin arayışındaki az sayıda leylek göze çarpıyor.   

Beyşehir Birliği, Göl, Çevre ve Doğa Koruma Derneği Başkanı Bekir Sami Tan, Beyşehir Gölü’nde bu yıl yaşanan tabloyu “yürek yakıcı ve iç karartıcı” olarak nitelendirdi; “Gölün hali acınacak durumda” ifadelerini kullandı.

Beyşehir kent merkezinde özellikle Soğla mevkisindeki suların her geçen yıl geriye çekildiğini vurgulayan Tan, suların çekildiği yerlerin buralarda yetişen otlar nedeniyle günümüzde artık besiciler tarafından büyük ve küçükbaş otlatılan meralar haline dönüştüğünü söyledi.

Göl havzasında yaşanan trajedi manzarayı havadan çekilen görüntülerin de daha net bir şekilde gözler önüne serdiğini belirten Tan, “Bulunduğumuz yerde karşımızda şu an sığırlar otluyor ama eskiden göl suları vardı. Buraya kumluklar diyoruz. Sahil vardı, plaj ve kumsal vardı, çocukluğumuzda gelip ceketi çıkarır burada göle atlar yüzer, yatardık kuma. Hem oltayla, hem elimizle balık tutardık buralardaki sularda. Şu anda karşımızda otluk, kamışlar var, sığırlar yayılıyor. Koyun ve keçi sürüleri otluyor buralarda artık. Onların yayılım yeri oldu. Çok üzülüyoruz. Şimdi göl suları 500 metreye kadar uzaklaştı buradan. 4 metre boyunda ileride devasa sazlıklar var. Suların çekildiği kesimde yine bu büyük ve küçükbaş hayvanların sulandığı artık küçük göletler oluştu” diye konuştu.

Son yılların en kurak döneminin yaşandığı bölgede böyle giderse Beyşehir Gölü’nü çok iyi bir akıbetin beklemediğini savunan Tan, şunları kaydetti: “Nisan yağmurları da yağmadı. Yağsaydı, göle biraz daha faydası olabilirdi. Bundan sonra artık yağsa da çok fazla bir faydası olacağını sanmıyorum. Bu yılki yağışlarla, göl su alma kotunun üzerine sadece 20 santim su çıktı. 5 santimini tarımsal sulama için şu ana kadar aldılar. Bir 15 santim suyu daha almaya hakları var. Ama, biz bu su alımının durdurulmasını istiyoruz. Çünkü, bu sene yeterli yağışlar olmadı ve gölde fazla bir su doluluğu oluşmadı. Gölün tabanı yıllardır süregelen toprak erozyonu nedeniyle balçıkla, alüvyonla doldu. Gölde bakıldığında su var gibi görünüyor ama suların çekildiği  kıyılar yaşanan durumu daha iyi anlatıyor, aslında gölde derinlik kalmadı. Su seviyesi azaldıkça, yaz döneminde buharlaşma kayıpları da daha fazla oluyor, sazlıklar artıyor, bu da sineklerin daha fazla üremesine uygun ortam sağlıyor. Diyeceğimiz o ki, gölden su alımı devam ederse, yağışlar olmazsa Allah korusun Beyşehir Gölü elden gidecek. Gölü herkes artık rüyasında görecek. Bunu mu istiyorlar? Üstelik, Beyşehir halkı da içme suyu ihtiyacını bu gölden karşılıyor. Beyşehir Gölü sadece Beyşehir ve Konya’nın değil, bir dünya değeri. Dünyanın nadir içilebilen tatlı su göllerinden birisi. Dünyanın en kalitesi suyuna sahiptir Beyşehir Gölü. Ama, gölü besleyen su kaynakları da yeterli gelmemeye başladı, o da bu kaynakların önüne yapılan çok sayıda gölet ve barajlardır. Karşı çıktık ama dinlemediler.

Bu göle sahip çıkmazsanız, sorumluluğu her kimdeyse vebali boynuna. Beyşehir Gölü’nü koruyun, göle yatırım yapın. Geçmiş nesillerden biz bu gölü çok iyi bir şekilde devraldık, bize aktardılar ama korkarım ki, biz gelecek nesillerimize bu gölü istediğimiz gibi aktaramayacağız. Göl yakın gelecekte çöl olmaya doğru gidiyor. Her şey ortada. Gelecek nesiller biz bu gölü onlara aktaramazsak, bizim hakkımızda çok iyi şey söylemeyeceklerdir. Su hayattır, susuz hayat olmaz, lütfen Beyşehir Gölümüze sahip çıkalım, koruyalım, biz başka bir şey istemiyoruz.”

Tan, Soğla bölgesindeki “Göle girmek, avlanmak, tehlikeli ve yasaktır” yazılı levhayı da gösterirken, bu levhanın kıyılarda yaşanan manzara karşısında görenlere tebessüm ettirdiğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: (BGRT) - Beyşehir Göl Radyo Televizyonu A.Ş. Editör: BGRT
Etiketler: Bir, Zamanlar, Göldü,, Şimdi, Büyük, Ve, Küçükbaş, Hayvanlar, Otluyor,
Yorumlar
Haber Yazılımı