BEYŞEHİR - Anıt ve çevresi, yağışın ardından kartpostallık görüntüler sergilerken, fotoğraf tutkunlarının da mesai yaptığı bir alan haline geldi.Beyşehir Belediyesi de alanı kar yağışının durmasının hemen ardından drone çekimleriyle gökyüzünden görüntüledi.

       Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, yaptığı açıklamada,2014 yılında UNESCO’nun Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınan Sadıkhacı Mahallesi sınırları içerisindeki Eflatunpınar Hitit Kutsal Anıtı ve Su Havuzu’nun asıl listeye girmesi yönünde yürütülen çalışmaların devam ettiğini söyledi.

         Beyşehir’de tarihi Eşrefoğlu Camisi ile birlikte asıl listeye girmesi yönünde çalışmalar yapılan Eflatunpınar’daki su anıtının ilçenin en önemli kültür varlıkları arasında yer aldığını vurgulayan Özaltun, Geç Hitit devrinde Kral 4.Tutalya tarafından yaptırılan Eflatunpınar Hitit Kutsal Anıtı ve Havuzu’nda hedeflerinin dünya mirasları kalıcı listesinde yer alabilmek olduğunu belirtti. Böylesine müstesna bir eserin listeye alınmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Özaltun, bunu dört gözle ve heyecanla beklediklerini, sürecin takipçisi olduklarını belirtti.

        Özaltun, Hititler’in dünya uygarlık tarihinde yaklaşık bin yılık egemenlik döneminde devlet yapısını, sosyal, ekonomik ve dini hayatı yansıtan çeşitli somut kültür varlıkları bıraktıklarına işaret ederek,şunları kaydetti:  “Sözkonusu kültür varlıklarının şekillenmesinde ihtiyaçlar ve inançlar en önemli faktörler arasında yer alıyor. Suyun bir merkezde toplanarak ihtiyaç oranında kullanılması, böylece iyi bir su rejiminin uygulanması tarım toplumlarında ekonomik hattın önemli bir parçası olurken, Eflatun Pınar Hitit Su Anıtı ise Hititler’den sonra da fonksiyonunu kaybetmeden günümüze kadar ayakta kalabilen bu sistemin en güzel örneğidir.

        Özgün taş işçiliği, kabartmalardaki kompozisyon ve bir açık hava tapınağı olarak düzenlenmesi ile Hitit Uygarlığı’nın diğer kaya anıtlarından ayrılan Eflatun Pınar Anıtı’nın doğal kaya üzerine yapılmamış ama birbirine uygun olarak kesilmiş andezit blokların titizlikle birleştirilmesi ile inşa edildiği görülmektedir. Anıt,doğal bir su kaynağı üzerinde yapılmış büyük bir havuz ve dikdörtgen formda şekillendirilmiş kayalar üzerine kabartma tekniğinde yapılmış tanrı ve tanrıça figürlerinden oluşmaktadır. Havuzun duvarına paralel yatay su kanalları, suyun havuz içerisine akmasını sağlayarak dönemin su tesisatı ile su teknolojisi hakkında da günümüzde bizlere önemli bilgiler vermektedir.”