Şair, fakih, ilim adamı, sufî, mutasavvıf gibi sıralayacağımız birçok unvana sahip olan Mevlânâ Celâleddin-i Rumî'nin Hak Teâlâ'ya irtihalinin, tasavvuf anlayışıyla "Sevgiliye kavuşma”sının 747. Yıldönümü etkinlikleri Konya'mızda bu yıl "İhsan Vakti" temasıyla icra edilecek.

İyilik, iyilik etme gibi anlamlara gelen ihsan, esasen İslâm’ın öngördüğü, insan ilişkilerinde olması gereken temel niteliklerden birisini ifade eder.

Ayet-i Kerimede:  "Şüphesiz Allah, adaleti, ihsânı, akrabalara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor" buyrulmaktadır.

Yani ihsan, hem dinimizin emrettiği kuralardan, hem de yaradılış gayesine uygun bir şekilde yaşamanın gereklerinden birisidir.

Hayatı boyunca İslâm ilminin, tasavvufun tedrisatı ile ilgilenen Hz. Mevlânâ, yaşamında, iyilikle gönüllere girmeyi, ihsan üzerine kurulu bir felsefeyi benimsemiş, bu menzilden ayrılmamayı düstur edinmiş bir âlimdir.

"Beni ararsan inanan gönüllerde ara" sözüyle de iman ve inancın insanlar arasında oluşturduğu bağa dikkat çekmiştir.

Hz. Pir'in dünya görüşündeki hoşgörü ve tevâzu, şehrimizin kültürünü de şekillendirmiş olup, asırlar geçse de hoşgörünün ve huzurun hâkim olduğu Konya'mız, maneviyatı ve kültürel zenginliği ile bu anlamda dikkat çekmektedir.

747. Vuslat Yıl dönümünde Mevlânâ Celâleddin-i Rumî'yi Covid-19 salgınının olumsuz etkileri altında yâd ediyoruz. Kültür Başkentlerinden birisi olan Konya'mız, bu olumsuz günlerin inşallah en kısa sürede atlatılması ile Dünya üzerinde kültürlerin kaynaştığı önemli merkezlerden birisi olmayı sürdürecektir.

Bu vesileyle Mevlânâ Celâleddin-i Rumî'yi ve tüm manevi mimarlarımızı rahmetle anıyor, Azîz Milletimize sağlık ve esenlikler diliyorum.